Semercilik mesleği bitmek üzere, yeni usta yetişmiyor (Özel)

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ekim 20 2015
Aydın'ın Efeler ilçesi Dalama Mahallesi'nde semercilik yapan 75 yaşındaki Erol Arslan, ölünceye kadar bu mesleğe devam edeceğini belirtiyor. 22 yıl önce emekli olmasına rağmen halen eski malzemeleriyle semerciliğe devam eden Arslan, ancak ölünce bırakacağını söylüyor.
Aydın'ın Efeler ilçesi Dalama Mahallesi'nde semercilik yapan 75 yaşındaki Erol Arslan, ölünceye kadar bu mesleğe devam edeceğini belirtiyor. 22 yıl önce emekli olmasına rağmen halen eski malzemeleriyle semerciliğe devam eden Arslan, ancak ölünce bırakacağını söylüyor.

Mesleğe 7 yaşında başladığını, 17 yaşında dükkan açtığını anlatan Erol Usta, "20 yaşıma kadar çalıştım. Daha sonra askere gittim. Askerden geldim, biraz daha semercilik yaptım. Askerde şofördüm. Ben semercilik yaparken herkes şoförlük yapıyordu. Ben de ehliyet aldım, semerciliği bıraktım, şoförlük yaptım. 15 seneye yakın şoförlük yaptım. Daha sonra tekrar semerciliğe geri döndüm. Şimdi semercilik yapıyorum. İki oğlum var, birisini semerci ustası olarak yanımda yetiştirdim. Şimdi o da bu işi yapıyor. Ben bu işi ancak ölünce bırakırım. Başka bir türlü bırakmam. Ben, ölmedikten sonra bu işi bırakmam. Ben kendimi emekli gibi de hissetmiyorum. 22 yıl oldu emekli olalı, halen çalışıyorum. Allah ne verdiyse, üç beş kuruş kazanıp çorbamızı kaynatıyoruz. Ustalığın emekliliği olmuyor." dedi.

Gençlik yıllarında, mesleğe başladığında çiftçiliğin ve hayvancılığın yaygın olduğunu, yük taşımada eşek, at ve katır gibi hayvanların kullanıldığını, bunlar için de olmazsa olmazın semer olduğunu belirten Arslan, şimdi ise bunların azaldığını söyledi. Yıllardır zeytin sezonunda iş yetiştirememekten yakındıklarını ancak son yıllarda semerciliğin neredeyse bitme noktasına geldiği vurgulayarak, "Eskiden hayvan çoktu, semer ihtiyaçtı. Şimdi at da, eşek de azaldı. Söylemesi ayıp çocuğum, şimdi eşek çok ama bizim eşeklerden değil. Bazıları bize gelip, 'Bu işi halen yapıyor musunuz?' diyor, şaşırıyorlar. Bizim anamızdan babamızdan bir şey yok, çalışarak kazandık. İki çocuk büyüttüm, evlendirdim. Şimdi yanımızda çırak yok, bizim mesleğe hiç yok. Şimdi, 'Böyle iş mi olur?' diyorlar ama ben bununla aile baktım. Şimdi bile sabah erken kalkar, işimin başına geçerim. İş olursa yapıyorum. Geçimimi de emekli maaşımla idare ediyoruz. Çocuklar şimdi iş öğrenmiyor, okuyo

Bu haberler de ilginizi çekebilir