Sendikalar: Basın özgürlüğüne bir kelepçe daha vuruldu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Kasım 27 2015
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK), Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB), ortak bildiri yayınlayarak Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasına tepki gösterdi. Cezaevlerinde tutuklu gazeteci sayısının 30'u bulduğunu belirten sendika yöneticileri, "Basın özgürlüğüne bir kelepçe daha vuruldu. Halkın haber alma hakkına bir kilit daha vuruldu." dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK), Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB), ortak bildiri yayınlayarak Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasına tepki gösterdi. Cezaevlerinde tutuklu gazeteci sayısının 30'u bulduğunu belirten sendika yöneticileri, "Basın özgürlüğüne bir kelepçe daha vuruldu. Halkın haber alma hakkına bir kilit daha vuruldu." dedi.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına yapılan ortak açıklamada şu görüşler dile getirildi:

"Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR'ları soruşturması kapsamında tutuklandılar. Bizzat Cumhurbaşkanı'nın bu haberi (haberi yapılan suçu) kişiselleştirip suçüstü psikolojisiyle gazetecileri hedef göstererek 'bunun bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu' demesinden beri beklenilen oldu. Böylece, bir kelepçe daha takıldı basın özgürlüğüne ve bir kilit daha vuruldu halkın doğru haber alma hakkına.

'TUTUKLU GAZETECİ SAYISI 30'U BULDU'

Bu tutuklamalarla birlikte cezaevlerindeki gazeteci sayısı 30'u buldu. Gazetelerin bombalanıp gazetecilerin yargısız infazlarda, faili meçhullerde katledildiği; gazete/dergi/tv baskınlarının, sansürün, yasaklamaların, kapatmalarının, kayyumlarla el değiştirmelerinin artık 'olağan' sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Yani durum bu anlamda 'yeni' değil. Yani iktidar karşıtı her muhalif düşünce 'tehlikeli' görülerek hep bastırılmaya ya da 'nötralize edilmeye' çalışıldı. 'Devlet' bunu hep yaptı ve devletin bugünkü sahipleri de bunu yapıyorlar!

'BU DEVLETE AİT BİR SIR MI? YOKSA KENDİ ŞAHSİ SIRRI MI?'

'Vatan, millet, güvenlik' edebiyatı eşliğinde bizzat Cumhurbaşkanı'nın şikayetçi olduğu bir soruşturma sonucunda, hukukun da paspas yapılarak alınan tutuklama kararının ardından 'bu sır devlete ait bir sır mı? Kendi şahsi sırrı mı?' sorusu da sorulmaya başlandı. Bu sorunun altında yatan 'o

Bu haberler de ilginizi çekebilir