[Şerif Ali Tekalan ] Bir Yabancı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Aralık 4 2023
Samanyoluhaber.com Prof. Dr. Şerif Tekalan'ın yazısı
PROF. DR. ŞERİF ALİ TEKALAN

Etrafında yürüme yolları, yorulunca oturmak için yerlerin de olduğu bir parka gitmiştim. Bir bankta, orta yaşın üzerinde, bir şeyler düşündüğünü ve içinden bu düşüncelerini alıp verdiğini tahmin ettiğim birisi oturuyordu. Kendisine selam verip yanına oturdum. Kendimi tanıttım. “Hayrola derin düşünüyorsunuz, kafanızın içindekileri çözmeye mi çalışıyorsunuz” dedim. Hiç cevap vermedi, ama kafasını tasdik eder gibi salladı.
 
“Derdinize ortak olmak isterim” deyince, gözlerini gözlerime dikti. “Madem çok istiyorsun, sabrın ve zamanın varsa anlatayım” dercesine, filmlerde olduğu gibi, yılların tecrübelerini edinmiş, olgunlaşma yolunda bir bilge yaklaşımıyla, sanki teybin tuşuna basılmış da dinleniyor atmosferinde, tatlı tatlı, nazik nazik, sesini de yükseltmeden, karşıdakinin dikkat kesileceği tarzda konuşmaya başladı.

“Epey zaman oldu buralara geleli. Ben bir yabancıyım. Buraya doğduğum yetiştiğim ülkemden geldim. Gençliğimden beri yurtdışına çıkan birisiyim. Ama bu gelişim farklı oldu. Dönüşümün olup olamayacağını veya ne zaman döneceğimi bilmiyorum. Benim için meçhul. Her şeyimi ülkemde bırakıp geldim. Ailemi, arkadaşlarımı, köyümü, tanıdığım yakın uzak bütün dostlarımı, akrabalarımı... Bir daha onları görüp göremeyeceğim bana meçhul. Tabii ki gurbet çekiyorum ve hep o şarkıyı devamlı hatırlıyorum ve mırıldanıyorum; “Gurbet o kadar acı ki, ne varsa içimde, hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde….’’

“Buraya geleli dakikalar saatleri, saatler günleri, günler ayları, aylar yılları kovaladı, artık saymıyorum günleri. 2 ay önce, hemen her gün kendisiyle konuşmaya çalışıp, dualarını aldığım, 95 yaşındaki annem şuuru kapalı bir şekilde bir hastanenin yoğun bakımına kaldırıldı. Gidemedim. Gitsem de görebileceğim şüpheliydi. Çünkü gider gitmez beni de hapse atacaklardı. Zaten ne zaman kendisiyle görüşse

Bu haberler de ilginizi çekebilir