Aşık-ı Sâdık : Fethullah Gülen Hocaefendi-2

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Şubat 26 2019
Samanyoluhaber.com yazarı Tarık Burak yeni bir yazı dizisine başladı . Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet ile ilgili hatıraları Hocaefendi’nin hayatı etrafında anlatan Tarık Burak'ın yazı dizisinin ikinci bölümünü yayınlıyoruz



Tarık Burak - SAMANYOLUHABER.COM 


Ahlât ve Seyyidler Soyu
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin baba tarafından dedeleri, Bitlis'in Ahlât ilçesinden Erzurum’un Korucuk Köyü’ne göç edip gelmişlerdi. Çünkü ailenin bilinen ilk reisi Halil Ağa başlarına gelen kötü bir hadiseye tahammül edememiş, kavgaya karışmış ve kaderin bir sevki buraya sürgün edilmişti. Bu olay tahminen Sultan III. Selim (1789-1807) veya II. Mahmud (1807-1839) dönemlerinde olmuştu. 

Ecdatlarının Ahlât’ı terkedip Erzurum'a gelmelerini Fethullah Gülen Hocaefendi şu şekilde anlatıyor: 
 ‘Halil Dedem, hep Ahlât'a geri dönme düşüncesiyle yaşamıştır. Onun içindir ki, Ahlat'taki mal varlığına dokunmamış, sadece taşınabilir mallarıyla bu sürgün edildiği Hasankale'ye oradan da Korucuk'a gelmiştir. Ancak hiçbirine bir daha Ahlât'a dönmek nasip olmayacaktır.
Halil Dedem'in çocukları buradaki gayr-i menkulleri 80 bin altına satarlar ve aralarında paylaşırlar.”

Fethullah Gülen Hocaefendi, hem baba hem de anne tarafından Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselâm’ın mübarek soyundan gelen köklü bir aileye mensuptu. 
“Ailenizin seyyidler soyundan geldiği söyleniyor?” şeklinde kendisine sorulan bir soruya Hocaefendi şöyle cevap veriyor: 
 “Olabilir, öyle diyorlar. Ancak bu mevzu bizim aile içinde ne annem ne de babam tarafından konuşulmazdı. Ben annemden iki defa böyle bir merbutiyetten bahis duydum. Her ikisi de şecerenin kaybolduğundan bahsederken oldu. Babam daha da dikkatliydi. Ahmet dedem de bu mevzuda bir şey anlatmazdı. Zaten çok az konuşurdu. Ben daha çok bu tür konuşmalara yakın akrabalarımızda muttali oldum. Ancak, şu anda şecere var mıdır, yok mudur onu da bilmiyorum. Onun için kesin bir şey söyleme

Bu haberler de ilginizi çekebilir