Şimdilik alenen Dualar niye kabul olmuyor?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ocak 2 2019
Bediüzzaman Hazretleri mânevî bir ihtara binaen diyor ki; “Geçen Ramazan-ı Şerif’te, Ehl-i Sünnetin selâmet ve necâtı (kurtuluşu) için edilen PEK ÇOK DUALARIN ŞİMDİLİK ÂŞİKARE kabul görünmesine hususî iki sebep ihtar edildi. Birincisi: Bu (elması elmas bildiği halde camı tercih edercesine, âhireti bildiği halde dünyayı âhirete severek tercih eden) asrın acîb bir hassasıdır.

Safvet Senih - SAMANYOLUHABER.COM 
Bediüzzaman Hazretleri mânevî bir ihtara binaen diyor ki; “Geçen Ramazan-ı Şerif’te, Ehl-i Sünnetin selâmet ve necâtı (kurtuluşu) için edilen PEK  ÇOK  DUALARIN ŞİMDİLİK  ÂŞİKARE  kabul görünmesine hususî iki sebep ihtar edildi. Birincisi: Bu (elması elmas bildiği halde camı tercih edercesine, âhireti bildiği halde dünyayı âhirete severek tercih eden) asrın acîb bir hassasıdır. Bu asırdaki ehl-i İslâmın FEVKALÂDE  SAFDERUNLUĞU  ve  DEHŞETLİ  CÂNİLERİ  de âlicenabâne AFFETMESİ; bir tek haseneyi (iyiliği), BİNLER  SEYYİATI (kötülükleri) İŞLEYEN ve BİNLERCE  MADDΠ ve MÂNEVΠ İNSAN  HAKLARINI MAHVEDEN  ADAMDAN  (o kötülükleri, haksızlıkları ve cinayetleri) görse, ona bir nevi taraftar çıkmasıdır. Bu suretle, azın da azı olan yanlış yoldaki azgın ve taşkınlar, safdil taraftarları ile ekseriyeti teşkil ederek, çoğunluğu bu hatasına terettüp eden umumî musibetin, devamına DEVAM  ETTİRİLMESİNE, belki musibetin şiddetlendirilmesine İlahî kadere fetva verirler; ‘BİZ  BUNA  MÜSTEHAKIZ’ derler.

“Evet (âhiret ve iman gibi) elması bildiği halde, yalnız kat’î zaruret suretinde, (dünya ve mal gibi) cam parçasını ona tercih etme şer’î ruhsatı var. Yoksa, küçük bir ihtiyaçla veya heves ile veya tamâh ve hafif korkuyla tercih edilse, ahmakçasına bir cehâlet ve hasârettir, tokada müstehak eder.
“Hem âlicenabane affetmek ise yalnız kendine karşı cinayetini affedebilir. Kendi hakkından vazgeçse hakkı var; yoksa başkalarının hukukunu çiğneyen canilere affederse bakmaya hakkı yoktur, zulme ortak olur. 
“İkinci sebep: Yazmaya izin olmadığından  yazılmadı. 
*İman-ı tahkikinin, ilmelyakînden hakkalyakîne yakınlaştıkça daha giderilemeyeceğine, ehl-i keşif ve ehl-i tahkîh (veliler ve âlimler) hükmetmişler ve demişler ki:

Bu haberler de ilginizi çekebilir