Skandal rapora büyük tepki, eski bakan da itiraz etti

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatalkaya'nın hazırladığı sözde ‘paralel yapı' raporuna tepkiler devam ediyor.

Skandal rapora büyük tepki, eski bakan da itiraz etti

Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in Hizmet'in talimatıyla kanun çıkardığı şeklinde akıl almaz iddia bunlardan sadece biri. Ergin, geçtiğimiz günlerde yazılı bir açıklama yaparak, tanık ifadesine dayanan iddiaya ilişkin haberin gerçek dışı olduğunu belirtmişti. Ergin, şu ifadeleri kullanmıştı: "TBMM'de görüşülen tüm yasalarla ilgili olarak, akademik camia, STK'lar ya da yasadan etkilenecek taraflar TBMM'de ulaşabildikleri ihtisas komisyonu üyelerine, milletvekillerine, grup başkan vekillerine, genel başkan yardımcılarına talep ve önerilerini iletirler ve yasama sürecine dahil olurlar. Bu girişimler yasama sürecinin bir parçasıdır ve dünyanın her parlamentosunda bu faaliyet görülür. Ancak habere konu anlatım soyut ve gerçek dışıdır. Grup başkan vekili ve bakan olarak görev yaptığım süre içerisinde partimin ve hükümetimin bilgisi ve oluru dışında bir tasarruf yapmam söz konusu olmayıp bu iddianın pratiği de mümkün değildir. Yasama faaliyetlerini yaptığımız dönemde parti ve hükümet politikaları ile Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Venedik Komisyonu kararları temel referans kaynaklarımız olmuştur."

HUKUKÇU ÖZGENÇ'TEN SERT TEPKİ: YARGILANIRSINIZ

En sert eleştiri, Türk ceza kanunlarını hazırlayan ekibin başında bulunan ve AKP hükümetinin hazırladığı reform paketlerine önemli katkılar sağlayan ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç'ten geldi. Sosyal medya hesabından söz konusu raporun mahkemelere gönderildiğini ve bu rapora göre karar çıkarılması konusunda talimat verildiğini kaydeden Özgenç, şu değerlendirmeyi yaptı: “Sulh ceza hâkimleri, bir cinnet metni olan ‘Kırmızı Kitap' gibi, bu rapora da itibar ederek, tutuklama kararları verebilir. Bu yönde verilen ve verilebilecek kararlar, sadece hukuk adına yaşadığımız utanç verici durumumuzu daha da görünür kılacaktır.”


Raporu hazırlayan ve hazırlatanların terör örgütü üyeliğinden yargılanmalarını beklemenin kehanet olmayacağına dikkat çekti. “Kamuda, bu tür uygulamalara yol göstericilik yapabilecek, hatta öncülük edebilecek satın alınabilir görevliler bulmak, hiç de zor değildir.” tespitinde bulundu.

Emniyet Genel Müdürlüğü, Hizmet Hareketi ve Fethullah Gülen Hocaefendi'yi terör örgütü kapsamına sokmak için skandallarla dolu bir bilgi notu hazırlayarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Açılan algı davaları ve soruşturmalarda bu raporun dikkate alınması istendi. 'Telekulak skandalı'nda adı geçen eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın 1999'da DGM'ye gönderdiği raporu referans alan, eski İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve yayın organı Aydınlık'ın Hizmet'e yönelik iftiralarını tekrarlayan söz konusu rapora hukukçular tepki gösterdi. İç Güvenlik Yasası ve sulh ceza hakimlikleri eksenli antidemokratik gelişmelere yönelik eleştirileriyle dikkat çeken Prof. Dr. İzzet Özgenç de raporun hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Özgenç, sulh ceza hakimliklerinin ‘cinnet metni' olarak tanımladığı 'Kırmızı Kitap'a (Milli Güvenlik Siyaset Belgesi) dayanarak karar verdiklerini hatırlattı. Mahkemelerin şimdi de söz konusu emniyet raporu çerçevesinde hüküm vermesinin amaçlandığını kaydederek, bu raporu hazırlayan ve hazırlatanların terör örgütü üyeliğinden yargılanacaklarına dikkat çekti. Özgenç, uyarılarını şöyle sıraladı:

Mahkemelere talimat

Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye'de ‘varlığı' yeni(den) ‘teşhis' edilen bir ‘terör' örgütüne, bu örgütün yapılanmasına ve faaliyetlerine ilişkin olarak bir ‘rapor' hazırlamış. Hazırlanan bu raporun, bundan böyle söz konusu 'terör' örgütü bağlamında açılmış veya açılacak olan soruşturma ve kovuşturmalarda 'hüccet' oluşturacaktır. Yani, malum ‘terör' örgütü bağlamında açılan davalarda, mahkemelerin hazırlanan bu ‘rapor' çerçevesinde hüküm kurması amaçlanmakta ve irade buyurulmaktadır.

Hukuk adına utanç verici

Sulh ceza hakimleri, bir cinnet metni olan ‘Kırmızı Kitap' gibi, bu rapora da itibar ederek, tutuklama gibi birtakım kararlar verebilirler. Bu yönde verilen ve verilebilecek olan kararlar, sadece hukuk adına yaşadığımız utanç verici durumumuzu daha da görünür kılacaktır.

Yapanlar ve yaptıranlar yargılanır

Önemle işaret etmek gerekir ki, zorlama yöntemlerle ve kullanılan kamu gücünün baskısıyla geliştirilen bu uygulamaların, bunları yapan ve yaptıranların da başka bir ‘terör örgütü' mensubu olarak yargılanmaları sonucunu doğuracak endişesini taşımak, artık bir kehanet değildir. Kamuda, bu tür uygulamalara yol göstericilik yapabilecek ve hatta öncülük edebilecek satın alınabilir görevliler bulmak, her zaman için hiç de zor değildir.

Özgenç, talebi olmadan atandığı ÜAK üyeliğini bırakmıştı

Prof. Dr. İzzet Özgenç, 9 Aralık 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Üniversiteler Arası Kurul kontenjanından YÖK üyeliğine atanmıştı. Ancak başta Kırmızı Kitap, sulh ceza hakimlikleri ve İç Güvenlik Yasası olmak üzere AKP tarafından yapılan değişiklikleri sert bir dille eleştiren Özgenç, 1 Temmuz 2015 tarihinde sosyal medya hesabı üzerinden istifa ettiğini duyurmuştu.

Zaman
<< Önceki Haber Skandal rapora büyük tepki, eski bakan da itiraz etti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER