Şöhret ve makam düşkünlüğüne çare
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Çarşamba, Temmuz 4 2018
''Bir zaman, dünyanın büyük bir makamını işgal eden küçük bir insan, şöhret-perestlik yolunda büyük bir kabahat işlemekle Âlem-i İslâmın nazarında maskara olduğu vakit, geçen temsilin meâlini ona ders verdim; başına vurdum. İyi sarstı, fakat kendimi hubb-u câhtan kurtaramadığım için o ikazım dahi onu uyandırmadı.''
Safvet Senih / samanyoluhaber.com
Üstad Hazretleri “Hubb-u câh” duygusunun çâresi olarak şunları anlatıyor: “Eğer hubb-u câh hissi susturulmazsa ve izale edilip giderilmezse, bu şöhret duygusunun yüzünü başka cihete çevirmek lâzımdır. Şöyle ki: ‘Uhrevî sevap için, dualarını kazanmak niyetiyle ve hizmetin güzel ve olumlu tesiri noktasında gelecek temsildeki sırra binâen, belki o şöhret ve makam düşkünlüğü hissinin meşru bir ciheti bulunur. Mesela; (Üstad anlatacağı bu temsili ilk Meclisin Başkanına, aynen böyle ifade etmiştir.) Ayasofya Câmii, fâzıl ve kâmil insanlardan, mübarek ve muhterem zatlarla dolu olduğu bir zamanda; tek tük, sofada ve kapıda haylaz çocuklar ve serseri ahlâksızlar bulunup câminin pencerelerinin üstünde ve yakınında ecnebilerin eğlence-perest seyircileri bulunsa… Bir adam o cami içine ve o cemaat içine dahil olsa, eğer güzel bir sadâ ile şirin bir tarzda Kur’an’dan bir aşir okusa, o vakit binler ehl-i hakikatın nazarları ona döner, hüsn-ü teveccühle, mânevî bir dua ile o adama bir sevap kazandırırlar. Yalnız HAYLAZ ÇOCUKLARIN, SERSERİ MÜLHİDLERİN ve TEK TÜK ECNEBİLERİN hoşuna gitmeyecek. Eğer o mübarek câmiye ve o muazzam cemaat içine o adam girdiği vakit, süflî ve edepsizce fuhşa ait şarkıları bağırıp çağırsa, raks edip zıplasa; o vakit o haylaz çocukları güldürecek, o serseri ahlâksızları fuhşiyata teşvik ettiği için hoşlarına gidecek ve İslâmiyetin kusurunu görmekle hoşlanan bazı ecnebilerin alaylı tebessümlerini celbedecek. Fakat umum o muazzam ve mübârek cemaatin bütün efradından, bir nefret ve tahkir nazarı celbedecektir. Aşağıların aşağısı esfel-i sâfilîne düşmek derecesinde nazarlarında alçak görünecektir.
İşte aynen bu misâl gibi; Âlem-i İslâm ve Asyâ, muazzam bir câmidir… ve içinde ehl-i iman ve ehl-i hakikat o câmideki muhterem cemaattir. O haylaz çocuklar, ÇOCUK AKILLI DALKAVUKLAR’DIR. O serseri ahlâksızlar, FRENK-MEŞREP, milliyetsiz, dinsiz heriflerdir. Ecnebî seyirciler ise, ecnebilerin fiki
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Suriye’de Hakan Fidan’a Soğuk Duş2.BM koruması altındaki eğitimci Güngör'ün Türkiye'ye iade tehlikesi sürüyor!3.Amsterdam Oost Belediyesinden Birlikte Yaşama Kültürüne Güçlü Bir Katkı4.Enkaza ulaşıldı, kurtulan yok: Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan uçak Haymana civarında düştü!5.MEB yine yapacağını yaptı: Yıllardır sürüyordu kaldırdı!
6.Karadağ kısa süre önce yaşanan krizden sonra vize kararını verdi!7.Otobüs umre için Arabistan'da bulunan Türk kafilesinin içine daldı: Ölü ve yaralılar var!8.15 Temmuz sonrası iktidarın çöktüğü giyim devi Aydınlı Grup satıldı: İşte yeni sahibi...9.'Bildiklerimi anlatacağım!': Ela Rümeysa Cebeci'nin ek ifadesi ortaya çıktı10.İşte 2026'nın asgari ücret rakamı!

CUMA KARAMAN

SAFVET SENİH

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI

ABDULLAH AYMAZ
ÇOK OKUNAN HABERLER







