Soma davasında sanık savunmaları tamamlandı


Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan maden faciasıyla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davada, sanık savunmaları tamamlandı. Askerde olan üç tutuksuz sanık ise talimatla ifade verdi. Sanıkların madendeki her şeyin normal olduğunu söylemesine, şehit madenci yakınları tepki gösterdi.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasının 6. celsesinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik'in de bulunduğu 8 tutuklu sanık, tutuksuz sanıklardan 27'si, şehit madencilerin yakınları ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmanın sabah oturumunda 7 tutuksuz sanığın savunmaları alındı. Böylece sanık savunmaları tamamlandı.

'HAVANIN TEMİZLENDİĞİNİ HİSLERİNİZLE Mİ ANLARDINIZ?'

İlk olarak savunma yapan maden mühendisi Fahri Pancar, üretim amiri olarak görev yaptığını ve görevi boyunca hiç sensör taşımadığını söyledi. Ocağa dinamit atıldıktan 5-10 dakika sonra havanın temizlenmesinin ardından çalışmak için girdiklerini söyleyen Pancar'a, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, "Havanın temizlendiğini nasıl anlardınız, hislerinizle mi?" diye sordu. Sanık Pancar, "Aynen öyle." cevabını verdi. Ocakta üretim zorlaması olmadığını belirten Pancar, madende çalıştığı 14 ay boyunca kullandığı gaz maskesinin hiç kontrol edilmediğini belirtti.

Madende 2007 yılından beri vardiya mühendisi olarak çalışan sanık Hilmi Karakoç da ocaktaki gaz ölçümüne bakmadığını, bundan emniyetçilerin sorumlu olduğunu söyledi. Gaz ölçümü sonucunda yüksek değer çıkması sebebiyle "ayağı boşalt" talimatı verilmesi halinde boşaltacaklarını anlatan Karakoç, kendi görev yaptığı bölümde makine ağırlıklı çalıştıklarını belirterek, madende üretim zorlaması olmadığını iddia etti. Karakoç, madende çalıştığı dönemde tatbikat yapılıp yapılmadığını bilmediğini, kendisine denk gelmediğini anlattı. Emniyet teknikeri olarak görev yapan tutuksuz sanık Serhat Dinç de madende 5-6 dakikada bir gaz değerleri için sensöre baktıklarını söyledi. Çağrıldıkları sürece dinamit atışları için gittiklerini belirten Dinç, Mahkeme Başkanı Ballı'nın, "Gaz değerlerinin 10-12 saat düşmediği olur mu?' şeklindeki sorusuna, "Olmaz." cevabını verdi. Dinç, top atımı için personel olarak yetişemedikleri zamanlar olduğunu da söyledi.

'FACİANIN YAŞANDIĞI YERE EMEKLEYEREK GİTTİM'

Madende facianın yaşandığı noktaya bilirkişilerin su birikintisi sebebiyle gidemediklerini duyduğunu da anlatan sanık Dinç, açık kalan nefeslik kapılarını kapatmak için kendisine verilen talimatı yerine getirmek için bu bölgeye kendisinin gittiğini söyledi. Dinç, "Hava olmaması için kapıları kapatmaya gittim. 30 metre boyunca emekleyerek hareket edebildim. Yer, sıcaklık nedeniyle elimi yakıyordu. Yanma yoktu ama aşırı terleticiydi. Halsiz duruma gelmiştim." dedi. Facianın sebebiyle ilgili soruya Dinç, "Akın Çelik edenini çözemezse kimse çözemez. Nedenini bilmiyorum." diye cevap verdi.

Tutuksuz sanık maden teknikeri Mehmet Uçkun da mahkeme başkanının karbonmonoksit değerlerinin aşımıyla ilgili sorusuna, olaydan sonra hafızasını kaybetmesi sebebiyle hatırlamadığı karşılığını verdi. Maden mühendisi olan tutuksuz sanık Saltuk Alpdemir de madendeki sıcak kömürleri, daha büyük sıkıntı olmaması için aldıklarını belirtti. Madenci yakınları ise, "Daha büyük ne olabilir?" diyerek tepki gösterdi.

'BAZI ARKADAŞLAR AMİRLERE GICIK OLDUKLARI İÇİN YALAN İFADE VERMİŞLER'

Tutuksuz sanıklardan vardiya teknikeri Serdar Günay'ın savunması ise şehit madencilerin yakınlarının büyük tepkisini çekti. Gaz ölçümü ve tahkimattan sorumlu olduğunu, gittiği panoda bütün sorumluluğun kendisinde olduğunu belirten Günay, defterlerin düzgün tutulmadığı ve sayfalarda kopya çekilmiş izlenimi olduğu şeklindeki bilirkişi tespiti için, "Yok öyle bir şey. Her top atışına giderdik, ölçüm yapardık." cevabını verdi. Bilirkişi raporunu kabul etmediğini belirten sanık Günay'ın, her top atımından sonra ölçüm yapıldığını söylemesi üzerine şehit madencilerin yakınları, "Yalan söyleme." diye tepki gösterdi. Şehit madencilerden Kader Yıldırım'ın annesi Elmas Kaya, "Ramazan Doğru da ölümcül. Sizi ne kadar koruyacak? Ona göre ifade verin." diye feryat etti. Tepkiler üzerine Mahkeme Başkanı Ballı, şehit madenci yakınlarından susmalarını istedi. Kaya da, "Sustuk zaten." diye karşılık verdi. Sensörlerin yeterli olduğu, üretim baskısı olmadığını söyleyen Günay'a mahkeme başkanı, mağdur ve müşteki ifadelerini hatırlattı. Günay, "Bazı arkadaşlar, amirlere gıcık oldukları için yalan ifade vermişler." dedi. Günay, gaz maskelerinin tamamının çalıştığını, bakımlarının yapıldığını da belirtti. Duruşma salonundaki aileler, "Vicdanın var mı senin, vicdanın?" diye bağırarak Günay'a tepkilerini sürdürdü. Tutuksuz sanık Uğur Karabulut'un savunmasının ardından 8'i tutuklu 45 sanığın savunmaları sona verdi. Askerde olan üç sanığın ifadelerinin talimatla alındığı belirtildi.

Duruşmaya daha sonra öğle arası verildi. Öğleden sonra sanık avukatları dinlenecek. CİHAN
<< Önceki Haber Soma davasında sanık savunmaları tamamlandı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER