Çok şey kaybettik!

Güney Afrika Cumhuriyeti'nde başlayacak 2010 Dünya Kupası, sponsor harcamaları, yayın gelirleri ve turizm gelirleriyle milyarlarca dolarlık bir parasal hareket yaratacak.

Çok şey kaybettik!

Milli Takım'ın elemeleri geçememesi nedeniyle Türkiye'de Dünya Kupası'na ilginin azalacağı ve bunun da Türk futbol ekonomisine yaklaşık 400 milyon dolar kaybettireceği tahmin ediliyor. Dört yıl önce Almanya'daki 2006 Dünya Kupası'na katılamayan Türkiye'nin ekonomik kaybını 250 milyon dolar olarak hesaplayan uzmanlar, şimdi bu rakamın daha da yükseldiğini düşünüyorlar. Türk Milli Takımı'nın mahrum kaldığı para ödülünden reklam gelirlerine, elektronik ve tekstil sektörlerine kadar Türk ekonomisinin kaybının 400 milyon dolara varacağı öngörülüyor. Dünya Kupasına katılamayan Türkiye'nin maddi kaybı şöyle: ''Milli Takım'ın 10 ile 50 milyon dolar arasında turnuva geliri. Milli Takım'ın minimum 20 milyon dolarlık sponsor geliri. Mobil iletişim teknolojisinden minimum 20 milyon dolar. Minimum 25 milyon dolarlık yayıncı reklam geliri. En az 150 bin adet TV satışından 150 milyon dolar. Forma ve bayrak gibi tekstil ürünlerinden 75 milyon dolar. En az 50 milyon dolarlık tanıtım fırsatı. Turizm seyahatlerinden 10 milyon dolar.'' CNBC-e Business dergisi bu ayki kapak konusu olarak Dünya Kupası 2010'u ele aldı ve ''kupa ekonomisi''ni analiz etti. Buna göre, yarın Güney Afrika'nın en büyük kenti Johannesburg'da ev sahibi ülkenin takımıyla Meksika arasında oynanacak maçla başlayacak olan 2010 Dünya Kupası, sadece dünya futbolunun en iyi yıldızlarının yeşil sahada mücadele verdiği sportif bir organizasyon değil, aynı zamanda spor yatırımlarının da zirve yaptığı küresel bir etkinlik. Dünya futbolunu yöneten Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği FIFA'nın, son 20 yılda tamamen profesyonel yönetim modeline geçmesi ve sponsorların ilgisini keşfetmesiyle birlikte futbola ve dolayısıyla dünyanın en büyük futbol turnuvasına harcanan para da giderek büyüdü. Dört yıl önce Almanya'da düzenlenen dünya kupası finalleri için tüm dünyadaki yayın haklarından ve sponsorluk anlaşmalarından 2,7 milyar dolarlık bir gelir elde edilirken, 2010 Dünya kupasında 3,3 milyar dolarlık gelir bekleniyor. 2010 Dünya Kupası sonrası FIFA'nın kasasına ise 1 milyar dolar girmesi bekleniyor. GELİRLERDEKİ MÜTHİŞ ARTIŞ FIFA'nın son dönemdeki bu gelir artışında en büyük pay sponsorluklardan ve yayın hakları satışından geliyor. İngiltere merkezli sponsorluk araştırmaları şirketi Sportscal'a göre 2007-2010 yıllarını kapsayan dört yıllık dönemde FIFA'nın toplam geliri 3,4 milyar dolara ulaşacak. Bunun büyük bir bölümü dünya kupası bağlantılı anlaşmalardan sağlanacak. 2003-2006 döneminde ise FIFA'nın gelirleri 2.3 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. Henüz 20-30 yıl önceki dönemle kıyaslanınca bu gelirlerdeki artış daha iyi görülüyor. FIFA'nın ilk kez İspanya'daki 1982 Dünya Kupası için sponsorlarla imzaladığı anlaşmanın tutarı sadece 23,5 milyon dolarda kalmıştı. 2002'de ise 15 resmi sponsor 40 milyon dolardan toplam 562,5 milyon dolar ödedi. 2002'den sonra ise ana sponsorlarla iki Dünya Kupası dönemini kapsayacak şekilde 8 yıl için sözleşme imzalandı. FIFA'nın halen altı ana sponsoru olan Adidas, Coca Cola, Emirates, Hyundai-Kia, Sony ve Visa'nın her birinin sekiz yıl, yani iki Dünya Kupası için yaklaşık 300'er milyon dolar ödediği tahmin ediliyor. Yani FIFA'ya ana sponsorluğun bedeli 28 yılda 60 katına çıktı. Bu arada Dünya Kupası sponsorluk anlaşması yapan Budweiser, Castrol, Continental, McDonalds, MTN, Mahindra Satyam, Seara, Yingli Solar'ın da FIFA'nın elde ettiği gelirlerin artmasında önemli pay sahibi. Sponsorluklara paralel şekilde yayın gelirleri de 30 yılda hızla arttı. FIFA 1978'de tüm dünyadaki yayın hakları karşılığında sadece 17 milyon dolar alabilmişti. FIFA, sadece 2010 Dünya Kupası yayın haklarından 2 milyar 290 milyon dolar elde etti. Bunun 1 milyar 310 milyon dolarlık kısmı Avrupa'daki yayın haklarından geliyor. FIFA 2014 Dünya Kupası'nın bazı bölgeler için yayın haklarını da 2010'la beraber satarak şimdiden 2 milyar 50 milyon dolarlık geliri garantiye aldı. Brezilya'daki kupa yaklaştıkça muhtemelen bu rakam daha da büyüyecek. 2010 ve 2014'teki iki turnuva için en fazla yayın hakkı ödeyen iki ülke ise İtalya ve ABD oldu. İtalya 444 milyon dolar, ABD ise 425 milyon dolar ödedi. GÜNEY AFRİKA'NIN YATIRIMI 2,5 MİLYAR DOLAR Ülkeler, Dünya Kupası'nı organize etmek için adaylıklarını koyarken işin sadece sportif yönünü değil, ekonomik yönünü ve tanıtım yönünü de hesaba katıyor. Güney Afrika hükümeti, gelişmekte olan ülkeler sınıfında bulunmasına ve nüfusunun yüzde 40'a yakını yoksulluk sınırının altında olmasına karşın 2010 Dünya Kupası organizasyonu için önemli bir bütçe ayırdı. Hükümet, altı yıl önce 2010 Dünya Kupası Organizasyon Komitesi'ne tamamen kamu bütçesinden stadyum inşaatları için 1,2 milyar dolar, altyapı yatırımları için de 962 milyon dolar tahsis etti. Takip eden yıllardaki ek bütçelerle Güney Afrika'nın 2010 Dünya Kupası için toplam yatırımı yaklaşık 2.5 milyar dolara kadar yükseldi. FIFA da organizasyonun eksiksiz gerçekleşebilmesi için 700 milyon doları Güney Afrika'da olmak üzere toplam 1,2 milyar dolar harcamayı taahhüt etti. 2002 Dünya Kupası'nı organize eden iki ülkeden Japonya yeni stadyumların inşası ve altyapı yatırımları için toplam 4,6 milyar dolar harcadı. Güney Kore'nin yatırımı ise yaklaşık 3,1 milyar dolardı. Kupa sonrası Güney Kore'ye 140 milyon dolar, Japonya'ya ise 46 milyon dolar kaldı. Almanya'daki 2006 Dünya Kupası'nda ise stadyum inşaatları için 2,2 milyar dolar ve diğer altyapı çalışmaları için 2,3 milyar dolar harcanmıştı. Kupanın ardından vergiler ve FIFA payı çıkarıldıktan sonra organizasyon komitesine 92,2 milyon dolar kaldı. Getirinin diğer kısmı ise ev sahipliğine paralel olarak ekonomik canlanma, turizm gelirlerinin artışı gibi dolaylı kalemlerden sağlanıyor. 1994'te Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan ABD'nin 4 milyar dolarlık ek gelir sağladığı öne sürülmüştü. Japon Dentsu Enstitüsü, 2002 Dünya Kupası sayesinde ülke ekonomisinde 26,5 milyar dolarlık bir canlanma olacağını öngörmüştü. Güney Kore kalkınma enstitüsü de 2002 Dünya Kupası'nın GSYİH'ye yüzde 2,2 düzeyinde etki edeceğini hesaplamıştı. Alman iktisatçı Bernd Rahmann, Almanya Futbol Federasyonu'na kupa öncesi hazırladığı raporda 2006 Dünya Kupası'nın ülke ekonomisine 2,3 milyar dolarlık bir katkı sağlayacağını öngörüyordu. Güney Afrika için daha mütevazı ekonomik etki tahminleri yapılıyor. Bir danışmanlık şirketi, Dünya Kupası'nın ekonomik etkisinin Güney Afrika'ya 6,6 milyar dolar katkı sağlaması bekleniyor. FIFA'nın tahminine göre Güney Afrika'ya gelecek turist sayısı 450 bin civarında olacak. FIFA'DAN TAKIMLARA 420 MİLYON DOLAR FIFA, 2006'da 32 milli takıma toplam 261 milyon dolar öderken bu rakamı 2010 Dünya Kupası'nda yüzde 61 oranında artırdı ve 420 milyon dolara yükseltti. Öncelikle turnuvadaki her milli takım 1 milyon dolarlık kamp ve konaklama yardımına hak kazanıyor. Sonra grup maçlarında elenenler dahil her takım başarısına göre ödüllendirilecek. Şampiyon milli takımın kasasına 30 milyon dolar girecek. Ayrıca, futbol kulüpleriyle 2007'de yaptığı anlaşmaya göre FIFA, Dünya Kupası'na gönderilen her oyuncu için de kadroda yer aldığı gün başına 1600 dolar ödeyecek. Bu tazminatların toplamı da 40 milyon doları bulacak. KİM NE KADAR KAZANACAK? Dünya Kupasında şampiyon takım 30 milyon dolar, finalist 24 milyon dolar, yarı finalist 20 milyon dolar, çeyrek finalist 18 milyon dolar, ikinci tura çıkan takım 9 milyon dolar, birinci tura çıkan takım da 8 milyon dolar alacak. Dünya Kupası, 36 yıl önce İtalyan heykeltıraş Silvio Gazzaniga tarafından Milano'da yapıldı. 6 kilo 175 gram ağırlığında, 36,8 santimetre boyunda olan kupa, 18 ayar altın. 156 bin euro değerindeki kupanın altında şampiyon takımların isimleri yazıyor. Finalden sonra şampiyon takıma verilen kupa, birkaç hatıra fotoğrafı çektirildikten sonra FIFA görevlileri tarafından bir kopyasıyla değiştiriliyor. Kupayı şimdiye kadar beş ülke kazanabildi.
<< Önceki Haber Çok şey kaybettik! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER