Sulh Adaları

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Eylül 7 2020
"Beyaz Adalar oluşturmakla, büyük fitne dalgalarını göğsümüzde eritmeliyiz. ‘Bu size mi kaldı?’ diyenler bugün olduğu gibi yarın da olacaklar. Bunlar sizi yavaşlatmamalı. Gönüllerin fethi, küçümsenecek bir fetih değildir. vicdanlar saygı bizim kültürümüzün temeli. Komploların en şeytancasını yapanlar İslam’ı dinlemek istemiyorlar. Onların bizi alkışlamalarını beklemeyiz."
Abdullah Aymaz | samanyoluhaber.com
Sulh Adaları

Prof. Dr. Thomas Michel seneler önce anlatmıştı: “Filipinler'de bir şehrin caddesinde gidiyordum. Burası öyle bir cadde ki, bir tarafında Müslümanlar, öbür tarafında Hristiyanlar yaşıyor. Ama ne Müslümanlar Hristiyanlar tarafına ne de Hristiyanlar öbür tarafa geçmezler, geçemezler. Eğer geçerlerse ya öldürürler veya yara-bere içinde kalırlar… Neyse böyle ilerlerken karşımıza Tolerans Koleji çıktı. Merakla içeri girdik. Baktım, Türklerin açtığı bir okul. Bizi okul müdürü karşıladı. Oturup konuşmaya başladık. Ben “Bu okula sadece Müslüman çocukları mı geliyor?” dedim. “Hayır!.. Hristiyan çocukları da geliyor.” dedi. “Peki, bu öğrenciler birbirleriyle kavga etmiyorlar mı?” diye sordu. “Hayır, arkadaş arkadaş yaşayıp gidiyorlar!” dedi. Sonra  “Okul aile birliği sadece Müslüman velilerden mi meydana geliyor?” dedim. “Hayır, hem Müslüman hem de Hristiyan ailelerden oluşuyor!” dedi. “Peki kavga etmiyorlar mı?” dedim. “Hayır!” dedi. “Peki bir araya gelince ne yapıyorlar?” diye sordum. “Oturup beraberce evlatlarımız için neler yapabiliriz, diye ortak konular üzerinde kafa yoruyorlar!”  dedi.  Bu konuşmadan sonra bu Tolerans Kolejinin Cehennemin ortasında bir sulh adacığı olduğunu anladım!” 

Zaten tâ baştan itibaren M. Fethullah Gülen  Hocaefendi “Beyaz Adalar oluşturmakla,  büyük fitne dalgalarını  göğsümüzde eritmeliyiz. ‘Bu size mi kaldı?’ diyenler bugün olduğu gibi yarın da olacaklar. Bunlar sizi yavaşlatmamalı. Gönüllerin fethi, küçümsenecek bir fetih değildir. vicdanlar saygı bizim kültürümüzün temeli. Komploların en şeytancasını yapanlar İslam’ı dinlemek istemiyorlar. Onların bizi alkışlamalarını beklemeyiz.” diyordu. 

“Yüreğini seslendirenler, kendileri gibi yaşarlar. Tarihin, Üstadımızın etrafındaki Yücebaşları tanıması lâzım. Eğer İHLAS, FEDÂKÂRLIK  ve FERAGATIN  bir mânâsı varsa, zirvede KUTBİYET  bu

Bu haberler de ilginizi çekebilir