Süne ile mücadelede 50 bin parazitoit hububat ekili alanlara bırakıldı

Yozgat'ta süne haşeresiyle biyolojik mücadele çalışmaları kapsamında bu yıl 50 bin adet parazitoit, hububat ekili tarım alanlarına bırakılmaya başlandı.

Yozgat'ta yaygın olarak üretimi gerçekleştirilen hububatın başak kısmındaki özsuyunu emerek verimin büyük oranda düşmesine neden olan süne haşeresiyle mücadele çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. İlkbahar döneminde 371 köyde 2 bin 500 dekar alanda süne haşeresinin hareketleri yakın takibe alındı. Süne ile biyolojik mücadele kapsamında 50 bin adet parazitoit tarım alanlarına bırakılmaya başlandı.

Yozgat Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ziyaattin Özdemir, ilkbahar döneminde sünelerin hareketlerinin izlenmeye alındığını belirterek, "13 ilçemize bağlı 371 köyümüzde 2 bin 500 dekar alanda toplamda 82 personelimiz görev yaparak, sünenin hareketini izlemiştir. Bu izlemelerden elde edilen bulgularla, mevsim sıcaklıklarının normal seyrinde gitmesi halinde haziran ayının başından itibaren rakımı düşük olan Yerköy ve Şefaatli ilçelerimizden başlanılarak kademeli olarak diğer ilçelerimizde de süne sayımları yapılacaktır. Metrekarede 7 ve üzerin nimf tespit edilen alanlarda kimyasal mücadele yapılacaktır." dedi.

Yozgat'ın Divanlı Mahallesi ile Topçu köyü arasındaki tarım alanlarına faydalı böcek salımı çalışmalarını takip eden Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Özdemir, çiftçilerle bir araya gelerek, yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Sünenin hububata en fazla zarar veren haşere olduğuna dikkat çekti. Özdemir, sünenin buğdayların sapa kalkmasıyla birlikte vermeye başladığı zararı, sonrasında daneleri emmek suretiyle sürdürdüğüne vurgu yaparak şunları söyledi: "Süne haşeresi buğdayların danelerindeki protein yapılarını bozarak kalitesini düşürmektedir. Emgi oranı yüzde 3,5 ve üzerine çıkarsa yemlik buğday olarak değerlendirilmektedir. Bu çiftçilerimiz açısından hem de ekonomimiz açısından ciddi kayıp anlamına gelmektedir."

Süne ile mücadele çalışmalarını planlı yaptıklarını ifade eden Özdemir, öncelikle çiftçilerin ve tekni