Sütü üretmek çile, tüketmek lüks oldu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Mayıs 14 2021
Markette litresi 5 liranın altında süt bulmak artık imkânsız. Süt, fiyatlar arttıkça geniş halk kesimleri için lüks bir tüketim ürünü halini alıyor. Birkaç şirketin elindeki süt piyasasında üretici maliyetlerini karşılayamıyor. Yem maliyetleri katlanırken çiğ süt fiyatları yerinde sayıyor.
Halk yediği peynirin, içtiği sütün pahalı olmasından şikâyet ediyor. Üretici çiğ süt fiyatlarının maliyetlerin çok altında olduğunu söylüyor. Bu nedenle süt piyasasında hem üretici hem de tüketici mutsuz. Yüksek girdi maliyetleri çiftçinin belini büküyor. Çiğ süt satın alıp yoğurt, ayran, peynir üretimi sanayiciler ise çiğ süt fiyatının artmasını istemiyor. 

Birgün Gazetesi'nde yer alan habere göre Bugünlerde süt üreticisinin en büyük sorunu ise sanayicilerin bayramda süt alımı yapmayacak olması. Çiftçi kara kara ürettiği sütü ne yapacağını düşünüyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), mart ayı verilerine göre ülke genelinde sanayiciler tarafından 893 bin 603 ton inek sütü toplandı. Üreticiden toplanan çiğ sütün kilosu ise 2 lira 80 kuruştan bu ay itibarıyla 2 lira 90 kuruşa yükseltildi. Üretici artan maliyetlere rağmen süt fiyatının yeterince artmaması nedeniyle oldukça tepkili. Ülke genelinde çiğ süt referans fiyatı Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanıyor.


ULUSAL SÜT KONSEYİ FİKRİ

Ülkede süt ve süt ürünleri üretimi Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu’nun (SEK) özelleştirilmesiyle sanayicilerin ve çok uluslu şirketlerin eline geçti. Ulusal Süt Konseyi’nin kurulma fikri de 1990’lı yıllarda ilk olarak Sütaş tarafından ortaya atıldı. Sütaş’ın o dönem Genel Müdürü Muharrem Yılmaz hazırladığı raporda özellikle ‘süt sektöründe yaşanan sorunlara çözüm’ olması için bir konsey önerisinde bulunuyor. 2006’da çıkarılan Tarım Yasası ile ürün konseylerinin kurulmasının önü açıldı ve 2008 yılında Ulusal Süt Konseyi kuruldu. Ancak Sütaş’ın talep ettiği ‘süt fonu’ konsey yönetmeliğinde yer almadı. Bir açıklamasında konseyin kurulmasının tarihi bir adım olduğunu açıklayan Yılmaz, yönetmelikte ‘süt fonu’nun yer almamasını bir eksiklik olarak belirtiyor. Yılmaz’ın o dönemki açıklamasında süt fonunu şöyle savunuyor: “Süt Fonu için üretici ve sanayiciden yüzd

Bu haberler de ilginizi çekebilir