Tape tape darbe

17 Aralık'tan 'darbe' çıkaran saray yargısının CHP'li vekil hakkında fezleke hazırlaması normal ama ana muhalefet partisinin bu içler acısı haline ne denir bilemiyorum.

Best of Reza Zarrab

Tape tape darbe!

Nasıl da toz dumandı ortalık.

Öyle suç üstü yakalanmışlardı ki avazları çıktığı kadar bağırıyorlardı.

Erdoğan meydanları, sarayın hakimleri adliyeleri, troller medyayı esir almıştı.

Hep bir ağızdan 'darbe' diye inletiyorlardı yeri göğü.

Tek bir amaçları vardı: 17 Aralık'ı kapatmak...

Peki ama nasıl olacaktı bu iş?

Öyle ya, Reza'nın başrolde olduğu asrın yolsuzluk operasyonu kapalı gişe oynuyordu.

Her sahnesi nefes kesiciydi.

Zarrab bir Muammer Güler'i, bir Zafer Çağlayan'ı, bir Egemen Bağış'ı, bir Erdoğan Bayraktar'ı önüne yatırıyordu. 

Bakan çocukları İranlı işadamının masasında mezeydi...

Dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal'le sıfırlama konuşması ise filmin en heyecanlı saynesiydi.

İlk şaşkınlık sonrası bütün savunma hattı 'Milli iradeye darbe' üstüne kuruldu:

Savcılar ve polisler hadlerini aşmış Erdoğan ve bakanları dinlemişti.

17-25 Aralık savcıları Celal Kara ve Muammer Akkaş ile operasyonu yürüten polis müdürleri Nazmi Ardıç ve Yakup Saygılı defalarca açıklama yaptı. 

AKP'li siyasilerin dinlenmediklerini 'dinlemeye takıldıklarını' söylediler.

Ama elbette onları takan olmadı.

Hem nasıl olur da dinlemeyi hemen kesmez fezlekeyi Meclis'e göndermezlerdi.

"İktidar partisinin merkezinde olduğu bir yolsuzluğu Meclis'e operasyon yapmadan bildirmek dosyayı kapatmak olur" diye izah ettiler ama...

Tapelerin ortaya saçılması da başlı başına kumpasın(!) parçasıydı.

Soruşturmasının akıbetini hepiniz biliyorsunuz Reza 'polis koydu' dediği dolarları faiziyle geri aldı savcılar ve polisler de hapse kondu.

Ve bugün...

Geçen günlerde bir haber düştü ajanslara.

Haber, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Grup Başkanvekili Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Uşak vekili Özkan Yalım hakkında düzenlenen fezlekeyle ilgiliydi.

O fezlekeler Meclis'e gitmiş.

En dikkat çekici olanı CHP Uşak vekili Yalım'la ilgili.

Akşam'ın haberine göre Uşak Organize Sanayi Bölgesi eski Başkanı Ali Yıldırım'la CHP'li vekilin konuşması dinlemeye takılmış. 

Akşam haberi 'CHP'li vekilin kankası bürokrasi imamı' diye vermiş. 

Kastettiği Hizmet'e yönelik cadı avı kapsamında tutuklanan Uşak'ın en büyük iş adamlarından Hazim Sesli.

Akşam bile tapede suç unsuru olmayınca fotoğrafla karakter suikasti yapmaya yeltenerek gardını düşürmüşken ODATV'ye açıklama yapan Yalım, telefon konuşmasının 7 Haziran seçimleri öncesi olduğunu, 15 Temmuz'un bile yaşanmadığını vs anlatmış araya Atatürkçülüğünü de sıkıştırmayı ihmal etmemiş. 

Vah ki vah!..

CHP'li vekilin korkup sinmesine gören ne konuştular diye merak ediyor haliyle.

CHP'li vekille Uşak Sanayi Odası eski Başkanı Yıldırım arasında geçen ve dinlemeye takılan konuşma 'Uşak Yaşam' adlı yerel sitede yayınlanmış.

Ne var o tapede peki? 

Öne yatan vekil?

Yok.

Rüşvet?

Yok.

Ayakkabı kutuları?

Yok.

Çelik kasalar?

Yok.

Saatler?

Yok.

Sıfırlanan milyar dolarlar?

O da yok!

Ne var peki?

Uşak Sanayi eski Başkanı AKP'nin talimatıyla 100 işadamının mali kıskaca alındığını kısa süre içinde ikinci kez denetim yapıldığını ve on milyonlarca lira haksız cezalar yazıldığını anlatmış.

Uşak vekilinden Uşaklı işadamlarına destek olmasını istemiş.

Ve o içinde hiçbir suç unsuru olmayan tape tam 1 buçuk yıl bekletildikten sonra Meclis'e gönderilmiş.

17 Aralık'tan 'darbe' çıkaran saray yargısının CHP'li vekil hakkında fezleke hazırlaması normal ama ana muhalefet partisinin bu içler acısı haline ne denir bilemiyorum.

Fatih Akalan

İşte o tapeler:








ÖNE ÇIKAN HABERLER