TCMB: Normalleşme sürecinde faiz koridoru kademeli olarak daraltılacak

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ağustos 25 2015
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 18 Ağustos'ta yaptığı toplantının önemli bir bölümünde 'para politikası çerçevesinin sadeleşmesi' konusu masaya yatırıldı. Yapılan değerlendirmeler sonrasında küresel para politikalarının normalleşme sürecinde faiz koridorunun kademeli olarak daraltılarak para politikası çerçevesinin sadeleştirilmesi karara bağlandı. Sadeleşme süreci tamamlandığında ise para politikası duruşunu, yeniden politika faizi niteliğini kazanacak olan bir hafta vadeli repo faizi oranı gösterecek.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 18 Ağustos'ta yaptığı toplantının önemli bir bölümünde 'para politikası çerçevesinin sadeleşmesi' konusu masaya yatırıldı. Yapılan değerlendirmeler sonrasında küresel para politikalarının normalleşme sürecinde faiz koridorunun kademeli olarak daraltılarak para politikası çerçevesinin sadeleştirilmesi karara bağlandı. Sadeleşme süreci tamamlandığında ise para politikası duruşunu, yeniden politika faizi niteliğini kazanacak olan bir hafta vadeli repo faizi oranı gösterecek.

Açıklamanın, 'Para Politikası ve Riskler' başlığını taşıyan bölümde konuyla ilgili olarak şunlar aktarıldı:

"11. Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Ticari kredi büyümesi güçlü seyrini korurken tüketici kredisi büyüme hızındaki yavaşlama devam etmektedir. Son dönemde finansal koşullarda yaşanan kısmi sıkılaşmanın da etkisiyle önümüzdeki dönemde kredi büyümesinin bir miktar yavaşlayacağı tahmin edilmektedir. Kredilerdeki bu görünüm bir yandan orta vadeli enflasyon baskılarını sınırlarken diğer yandan cari dengedeki düzelmeyi desteklemektedir.

12. Yakın dönemde açıklanan veriler makroekonomik görünümde önemli bir değişikliğe işaret etmemektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermektedir. Avrupa ekonomisinde gözlenen toparlanma dış talebi olumlu etkilese de, süregelen jeopolitik gelişmeler ve küresel ticaretteki yavaşlama ihracat büyümesini sınırlandırmaktadır. İç talep ise temelde tüketim kaynaklı olarak ılımlı bir artış eğilimi sergilemektedir.

13. Açıklanan veriler iktisadi faaliyette ılımlı bir görünüme işaret etse de, son dönemdeki gelişmeler çerçevesinde ileriye yönelik sinyallerin yakından izlenmesi gerekmektedir. Son dönemde yaşanan küresel ve yurtiçi belirsizliklerin risk primi üzerindeki yansımaları fin

Bu haberler de ilginizi çekebilir