Tiananmen Meydanı’ndaki görüntüler Batıyı endişelendirecek kodlar taşıyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Eylül 8 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu geçen hafta Çin'de düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi ve İkinci Dünya Savaşı’nın 80. yıl dönümü dolayısıyla Tiananmen Meydanı’nda düzenlenen görkemli askeri töreni köşesinde masaya yatırdı.
Geçen hafta bütün dünyada ilgi ile takip edilen, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi, Çin’in başkenti Pekin’e yakın Tianjin kentinde gerçekleşti. Zirve, bölgesel iş birliği, silah sanayii, güvenlik ve ekonomik entegrasyon gibi konuların ele alındığı bir platform olarak öne çıktı. Ayrıca devamında, Japonya’nın teslim olmasıyla sona eren İkinci Dünya Savaşı’nın 80. yıl dönümü dolayısıyla Tiananmen Meydanı’ndaki  görkemli askeri törende, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping’in beraberinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un aynı karede poz vermeleri Batıya bir mesaj olarak algılandı.

Putin, bu törende onur konuğu olarak bulundu. İkili görüşmelerde yapılan yeni anlaşmalarla Rusya ve Çin, stratejik ortaklığı derinleştirdiler ve gelecekte daha fazla iş birliği fırsatının kapılarını araladılar. Enerji, teknoloji, bilim ve eğitim gibi alanlarda atılan adımlar, iki ülkenin küresel arenadaki etkisini artırmaya yönelik önemli hamleler olarak karşımıza çıkıyor. Mesela SiBİRYA'NIN GÜCÜ-2 doğal gaz boru hattı projesi, küresel enerji piyasasında önemli bir dönüşümün habercisi ve Çin enerji altyapısı için önemli bir kazanım. Dünya doğalgaz piyasasını baştan aşağıya değiştirecek bu devasa proje, 2030'ların başında tamamlandığında, Avrupa'ya gaz sağlayan eski gaz yataklarının doğusunda yer alacak ve yıllık 50 milyar metreküp kapasiteye sahip olacak.

Önemli bir husus olarak Putin, yaptığı konuşmada, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in küresel yönetişim sistemine ilişkin önerilerine de destek verdiğini açıkladı. Daha önce de vurguladığımız gibi, iki başkentin tutumu ve yapılan açıklamalar gösterdi ki Moskova ile Pekin tarihte hiç olmadığı kadar yakınlaştı. Stratejik ve ticari ilişkiler ABD/Batı rekabeti ekseninde bir merkeze konuldu ve çok etken nedeniyle hızla da gelişiyor. İki ülke lideri “ABD’nin baskın olduğu tek kutuplu bir düzen yerine çok sesliliğin olduğu bir dünya” vurgusunu tekrar dillendirdi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir