Her türlü uygulanan yönteme rağmen gözlerini açmayan hasta, 56 gün boyunca hiçbir uyarıya yanıt vermedi.
'ADETA DONMUŞ GİBİYDİ'
Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılıç, eşine az rastlanan hastaya ilişkin şunları söyledi: Hasta gözlerini açmıyor, ağrılı uyaranlara dahi yanıt vermiyor, adeta kaskatı kesilmiş şekilde yatıyordu. Tüm nörolojik, metabolik, enfeksiyöz, toksik ve endokrin tetkikler normaldi. Sayısız ihtimali dışladık ama nedenini bulamadık. Organik bir bozukluk yoktu ama hasta adeta ‘donmuş' gibiydi. O noktada bunun psikiyatrik bir durum olabileceğini düşündük.
56. GÜN SONRA GÖZLERİNİ AÇTI
Psikiyatri, nöroloji ve yoğun bakım uzmanlarının ortak değerlendirmesi sonrasında hastalığın psikiyatrik olduğu öğrenildi.
Kılıç şunları anlattı: Katatoni, bazı ağır psikiyatrik hastalıklarda görülebilen ve kişinin konuşmaması, hareket etmemesi, çevreyle tüm bağını koparması gibi belirtilerle ortaya çıkan bir durumdur. Özellikle ağır depresyonlarda bu tablo gelişebilir. Dışarıdan bakıldığında bilinci kapalı gibi görünür ama aslında içeride bir tür ‘donma hali' yaşanır. Literatürde bu kadar uzun süren katatoni vakaları bildirilmiştir fakat bu kadar ağır ve tedaviye gecikmiş olgular oldukça nadirdir. Biz de bu tabloya geç kalmadan müdahale ettik. EKT (elektrokonvülsif terapi) tedavisine başladık. 56. gün, 5. seansın ardından bir sabah gözlerini açtı. Bize baktı, yemek yedi. O anı tarif etmek zor.
Kılıç ‘Depresyon sadece üzgün olmak değildir. Bazen insanı tamamen susturabilir, durdurabilir. Bu, yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda insani bir umut hikayesiydi. Bilimin, ekip çalışmasının ve sabrın zaferiydi’ dedi.