Beytü'l Mal'in Kerameti (!)

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Nisan 5 2020
Cumhurbaşkanı'nın, virüs salgını ile birlikte dımdızlak ortaya dökülen ekonomik kaostan kurtulmak için yaptığı sembolik manevra pek ses getirmedi. Rejim kanallarının, vaziyeti toparlamak için döktükleri uğraş boşuna. Artık bütün inandırıcılıklarını yitirdiler. Cömertliğin yaygın deyimi, “Çok veren maldan az veren candan!” tabiri bile gerilen asabiyetleri gevşetmiyor. Hazıra dağların dayanmadığını bir kez daha bütün netliği ile gördük.

Saray ve eşrafının mal konusundaki zaaf ve suistimalleri milleti canından bezdirmiş gibi. Devlet kasasını boşaltıp yetmiş sent'e muhtaç bir ülke haline geleceklerini düşünmemiş olmalılar. Vatandaş sabrının da bir sınırı var. Saray'ın, onsekisinci yüzyıl devlet-i aliye mantığı ile, bütün gelirleri beytü'l-mal'de toplama sevdası hiç hız kesmiyor. Halbuki, kadim devlet-i aliye'nin belini büken, duyun-ı umumiye denilen dış borçlardı. Aynen bugün olduğu gibi. Daha kötüsü, o şanlı devlet, borçlarının bir çoğunu ödeyemeden tarih sahnesinden silindi. 

Burada kaç kez kaydettim bilmiyorum. Bir kez denenip işe yarayan, her zaman aynı neticeyi vermiyor. Hamaset ve heyecanın, dahası, devlete güvenin dip yaptığı bir noktadayız. Cumhurbaşkanı, problemlerin hepsine aynı tepkileri verdiği için artık kimsede merak ve heyecan uyarmıyor. Sadece sağ ayağını ya da sol ayağını kullanabilen amatör futbolcular gibi, bütün topların o ayağına düşmesi için uğraşıyor. Hazret'in gençlik yıllarında futbol oynadığı biliniyor ya! Grift ve karmaşık bir çok ülke meselesinin bu eski  alışkanlık ile halletmesi gayet normal. Hazret'in meraklılarından değiliz. Hangi ayağını kullandığını sorup soruşturmadık. Boyuna güvenip, her topa kafaya çıkması, futboldan ne kadar anladığı konusunda yeterince fikir veriyor.

Bu satırların yazarı da hayatının bir bölümünde hatırı sayılır bir futbol kariyerine sahip. Çim sahadaki ufak ölçekli stratejiler için fikir beyan etme hakkını

Bu haberler de ilginizi çekebilir