Tüm engelleri aşan görme engelli Murat kendi ayakları zerinde durmak istiyor

"Görme engelli olsam da, mutlaka benim de yapabileceğim bir şeylerin olduğuna inanıyorum. Sürekli evde oturup aileme yük olmak istemiyorum. Bunun için de devlet büyüklerimizden, yetkililerden ya da işadamlarından iş talep ediyorum." bu sözler Karacabey'in Tophisar Mahallesi'nde yaşayan doğuştan görme engelli Murat Toygar'a ait. Murat Toygar'ın hayatı herkese adeta ibret veriyor. Yaşama olan bağlılığını, azim ve inançla birleştiren Murat Toygar'ın tek isteği ise, kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacak bir işte çalışmak.

Tophisar Mahallesi'nde 1993 yılında Emir ve Necip Toygar çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Murat, görme engelli olarak doğdu. Ancak yaşama küsmeyen, kendisiyle barışık biçimde ve çocukluğundan itibaren azim ve inançla eğitim gören Murat, ilk ve ortaokulu Tophisar'da bitirdikten sonra, Bandırma'da öğrenimine devam etti. Bandırma'nın en kaliteli okulları arasında gösterilen Şehit Mehmet Gönenç Lisesi'nden de başarıyla mezun oldu.

Bu süreçte, dikkati çekecek bir gelişme yaşandı. "Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz" dercesine, görme engeline rağmen Murat Toygar, normal bir liseyi tercih etti ve bunu da başarıyla noktaladı. Kalp gözüyle her olaya bakmasını bilen Murat'ı, öğrenimi boyunca ablası büyük bir özveriyle okula getirip, götürdü.

Bağımsız Hareket, Kişisel İrade, Kabartma Yazı, Abaküs, İş Atölyesi, Makrame Sarkaç Yapma ve Bilgisayar programlarında da sertifikaları bulunan Murat Toygar, genç yaşında görme engeline rağmen önüne çıkan engelleri azmiyle, bilgiyle, çalışkanlıkla aşmasını bildi. Bugüne kadar verdiği hayat mücadelesinde başarılı olduğuna inanan genç Murat, artık kabına sığmıyor ve bir işte çalışarak, helalinden kazanacağı parayla geçinmek istiyor.

"Kendi ayaklarımın üzerinde durmamı sağlayacak bir iş istiyorum" diyor görme engelli genç yetenek, sesini kamuoyuna duyurmak adına da devlet büyüklerinden, yetkililerden ve iş adamlarından kendisine yardımcı olmalarını talep ediyor. Murat Toygar, Karacabey'in yetkililerine seslenerek, "Doğuşt