Tuncay Şanlı: "O formayı, o armayı hissetmek gerekiyor"

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Mart 1 2016
Fenerbahçe'de üç şampiyonluk, EURO 2008'de yarı final ve 2003'te Fransa'da Konfederasyon Kupası'nda üçüncülük başarılarını yaşayan, A Millî Takım tarihinin en fazla gol atan ikinci oyuncusu olan Tuncay Şanlı, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından çıkarılan Tamsaha Dergisi'nin Mart 2016 sayısına konuştu.
Fenerbahçe'de üç şampiyonluk, EURO 2008'de yarı final ve 2003'te Fransa'da Konfederasyon Kupası'nda üçüncülük başarılarını yaşayan, A Millî Takım tarihinin en fazla gol atan ikinci oyuncusu olan Tuncay Şanlı, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından çıkarılan Tamsaha Dergisi'nin Mart 2016 sayısına konuştu.

Futbol kariyerini Premier Lig'e taşımayı başaran, kısa Bundesliga tecrübesinin ardından Katar ve Hindistan'dan da futbol çeşnileri yapan usta oyuncu, A Millî Futbol Takımı'nın tarih yazdığı EURO 2008'deki atmosferi, EURO 2016 finallerinde oynayacak arkadaşlarına bu röportajda anlattı.

İşte röportajın tamamı…

Millî Takım bilincini, o armanın verdiği duyguyu hissederek orada olursanız, biz zaten yetenekliyiz, daha da keyif alır, keyif veririz. Zaten hocamız millîlik bilincini oyuncusuna her zaman yansıtır. O bilinçle gittiğimiz sürece mutlaka bir şeyler başarırız diye düşünüyorum.

Almanya maçı için stada geldiğimizde teypte mehter marşı çalmaya başladım ve ben önde arkadaşlar arkada soyunma odasına yürüdük. Koridorlar mehter marşıyla inliyordu. Koltuk değnekleriyle yürüyen Servet bile o kadar gaza gelmişti ki, "Ben de oynarım" diyordu.

Fatih Hocayı anlatırken hep egosundan bahsederler; ben o egonun karşısındakini ezme adına değil, hep daha fazla başarılı olma adına kullanıldığını gördüm. Hoca bunu çok iyi başarabilen bir insan. Bu anlamda hepimize de örnek olmuştur. Oyunculara önce Millî Takım duygusunu aşılar.

Takım olabilmek çok önemli. Sadece hoca-futbolcu ilişkisi de değil; orada malzemecisinden, otobüs şoförüne, doktorundan masörüne kadar herkes birbirine sahip çıkıyordu. Biz o yeteneğe sahibiz. Biraz akıllı olup mücadelemizi gösterdiğimizde başarı mutlaka geliyor.

İçgüdüsel olarak kaleye geçeceğimi hissettim ve hocaya işaret ettim. Hocam da "Tamam, devam et" dedi ve geçtim. Ama geçer geçmez kale bana dört-beş katı büyüklüğünde göründü. Hemen ellerimi açıp dua etmeye başladım. O üç dakikalık bölüm bana 30 dakika gibi geldi.

Önemli olan k

Bu haberler de ilginizi çekebilir