“Dinin delisi kimdir?'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Nisan 12 2020
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin son 'Kırık Testi' sohbeti 'herkul.org.' internet sitesinde yayınlandı

KIRIK TESTİ 

Soru: Bir münasebetle, “Ne olur Rabbim! Senin hazinelerin geniştir; dilersen isteyene istediğini verirsin; bana da dininin delisi beş-on insan ver!” diye dua ettiğinizi söylemiştiniz. “Dinin delisi”nden kasıt nedir, kimdir?

   Cevap: Belki haddimi aşarak çok erken dönemlerden itibaren bunu dilemişimdir. Mesela bugün gibi hatırımdadır: Kestanepazarı camiinin kürsüsünde vaaz ederken, “Keşke bu cemaat içinde beş on tane deli olsa!” demiştim. En basit ifadesiyle “deli” tabiriyle kastettiğim mânâ, hayatlarını tıpkı sahabe gibi sadece i’lâ-i kelimetullaha bağlayan, “O varsa yaşamamın bir kıymeti var; o yoksa yaşamaya da değmez. Zira bu takdirde yaşadığım hayatın, insandan aşağı derecedeki diğer canlıların hayatlarından ne farkı kalır ki!” diyen insanlardır.

Onlar, kulluk vazifeleri gereği üzerlerindeki hakları titizlikle eda eder, sorumluluklarını yerine getirir ve her hak sahibine hakkını verirler ve bunlarda kesinlikle tekâsül göstermezler. Ama bunun ötesinde, onların gözlerinde ne evin barkın, ne yalının villanın, ne atın arabanın, ne servetin zenginliğin ne de şanın şöhretin bir kıymeti vardır. Onlar, kendini akıllı sanan ehl-i dünyanın nefes nefese arkasından koştukları bütün bu dünyalıkları çoktan ellerinin tersiyle itmiş, onların sevgisini kalblerinden söküp atmışlardır. Gözlerini her açıp kapayışlarında, “Acaba bir gün nam-ı celil-i Muhammedî dünyanın dört bir yanında şehbal açacak mı?” der, hep onu sayıklarlar. Onlar bu gaye-i hayalin delisidirler. Dünyanın kaderini değiştirenler de hep bu türlü deliler olmuştur.

Yoksa onların, tımarhanelik delilerle bir alâkası yoktur. Onlara deli dememizin sebebi, sıradan insanların kıstaslarına göre öyle görülmelerindendir. Zira herkesin dünyanın ve dünya nimetlerinin arkasında koştuğu bir zamanda onlar çoktan yaşam

Bu haberler de ilginizi çekebilir