Türkiye, COVİD-19'la mücadelede sınıfta kaldı
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cuma, Mart 12 2021
Türkiye’nin salgın mücadelesini değerlendiren uzmanlara göre, pandemi bilimsel verilere dayalı olarak yönetilmedi. Salgın yönetiminde toplumsal ve siyasi yanıtlara göre hamleler yapıldı.

2 milyon 800 bini aşkın hasta. 29 binden fazla ölü. Türkiye’de salgının bir yıllık bilançosu özetle bu.
DW'den Deniz Barış Narlı'Nın haberine göre, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ilk vakayı açıkladığı 11 Mart 2020 tarihinden bu yana, Türkiye’de gündemi salgın belirliyor. Geride kalan bir yılda Türkiye’de vaka ve ölüm sayıları, hastanelerdeki yoğun bakım doluluk oranları kadar tartışılan bir konu daha vardı: salgının nasıl yönetildiği…
Peki, geriye dönüp bakıldığında Türkiye, salgının ilk yılında nasıl bir sınav verdi? DW Türkçe, pandemi ile geçirilen bir yılda salgına karşı verilen mücadeleyi uzmanlarla değerlendirdi.
Başarı öyküsü mü?
11 Mart 2020 öncesine bakıldığında, Türkiye’nin, salgını ülkeye taşımamak için aylar öncesinde aldığı önlemleri görmek mümkün. Çin’de ilk vakaların ortaya çıkmasından sadece günler sonra, 10 Ocak 2020’de, uzman hekimlerden oluşan Bilim Kurulu’nun kurulması, bu kurulun tavsiyeleri doğrultusunda havaalanında termal kameralar yerleştirilmesi, vakaların görüldüğü ülkelerden gelen yolcuların taramaya tabi tutulması ve bazı ülkelere kısmi uçuş yasakları gibi önlemler 11 Mart’taki ilk vakanın ortaya çıkışından çok önce alındı.
Ancak DW Türkçe’ye konuşan Türk Tabipleri Birliği COVID-19 İzleme Kurulu Üyesi olan Doç. Dr. Osman Elbek’e göre bu uygulamalar yeterli değildi. Tüm dünyayı saran bir salgında Türkiye’de vaka olmamasının neredeyse imkansız olduğuna dikkat çeken Elbek, "Söylenen şey şuydu: Biz çok başarılıyız. Vakamız yok. Bu, en başından beri problemli bir bakış açısıydı. Bu bakış açısı, yani vaka olmayışını bir başarı olarak tariflemek, bizim erken dönemde hastalarımızı korumamızı engellendi. Toplumun, olabilecek pandemiden en az hastalık ve ölümle kurtulması değil, bir başarı öyküsünün yazılması hedeflendi" görüşünü savunuyor.
Hastalığın adını koymak
Türkiye’de ilk vakanın çıkış tarihi olan 11 Mart ile Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) koronavirüs salgınını bir "pandemi" ola
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Depremde yaptığı binada 51 kişi ölen utanmaz müteahhit: "TOKİ projelerine devam ediyorum"2.Merz ABD konusunda uyardı: 'Kötü dönüşüme hazır olun'3.Danışma şartı getirdi: Trump, Fed Başkanlığı için aklındaki iki ismi açıkladı4.Bir aileyi yok eden o ilacın kullanılmasına nihayet düzenleme getirildi!5.TMSF, Habertürk TV'nin satıldığı iddialarına açıklık getirdi

Hüseyin Yağmur
Esra Büyükcombak

Numan Yılmaz

Prof. Dr.

Hüseyin Odabaşı
ÇOK OKUNAN HABERLER

Depremde yaptığı binada 51 kişi ölen utanmaz mütea...

Merz ABD konusunda uyardı: 'Kötü dönüşüme hazır ol...

Danışma şartı getirdi: Trump, Fed Başkanlığı için ...

Bir aileyi yok eden o ilacın kullanılmasına nihaye...

TMSF, Habertürk TV'nin satıldığı iddialarına açıkl...


