Türkiye'ye yeni müttefiklerden pek hayır yok... Ruble çöktü, İran krizde

Türkiye yüzünü Batıdan Rusya ve İran'a döndü... Ancak her ülke ekonomisi de şu sıralar pek parlak değil...

SHABER3.COM

Ahvalnews.com 'da yer alan  analize göre Türkiye'nin ekonomik olarak yeni müttefiklerinden beklediğini bulamayacak... 

İşte o analiz... 

Türkiye’nin kadim müttefikleri olan Batı devletleri ile ilişkileri Reza Zarrab davası, Suriye’de YPG’ye destek, Rusya’dan S-400 füzeleri alımı gibi bir dizi krizle sarsıntıya girerken son günlerde tansiyonun daha da arttığı bir gerçek. NATO’nun Güney sınırını koruyan ülkenin son bir hafta içinde Mersin Akkuyu’da yapılacak nükleer santrale imza atarak Rusya’ya biraz daha bağımlı hale gelmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı ülkeleri için hafta sonunda sarfettiği ‘Cehenneme kadar yolunuz var’ sözleri ilişkilerdeki gerilimin geldiği noktayı özetliyor. Ancak Türkiye’nin sadece siyasi ve askeri değil, ekonomik alanda da bağımlı olduğu Batı blokuyla ilişkilerinin bu denli yıpranmasının yol açtığı tahribatlar da gün geçtikçe daha fazla ortaya çıkıyor.

Geleneksel olarak Batı sermayesini çeken Türkiye yaşadığı kavganın bedelini de ödüyor. Merkez Bankası’nın bu yıl açıkladığı verilere göre yeni fabrika kurulması için yapılan doğrudan yatırımlarda sıfır çekti. Keza son bir yılda 51 milyar doları bulan sıcak para girişinde de yavaşlama, hatta tersine dönüş olduğu dolar, Euro ve faiz oranlarında son haftalarda kırılan rekorlardan da görülüyor. 1 doların TL karşısındaki değeri 4.07, Euro’nunki ise 5 TL’ye ulaşırken, Merkez Bankası’nın Nisan başında açıkladığı Reel Efektif Kur Endeksi’ne göre liranın reel değeri 2001 kriziyle aynı seviyeye geriledi.

Erdoğan’ın Batı’ya karşı yeni müttefikler olarak görülen Rusya ve İran ise özellikle ekonomi konusunda yeni bir alternatif oluşturabilmiş değil. Her ne kadar cari açık için önemli olan turizm alanında söz konusu iki ülkeye büyük bir ümit bağlanmış olsa da ekonominin döviz ihtiyacını karşılayacak doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları konusunda iki ülkeden fazla bir beklenti yok. Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’nin 131 milyar doları bulan yabancı doğrudan yatırımı portföyü içinde Rusya ve İran’ın payı 10.6 milyar dolar düzeyinde. Ayrıca Hazine’nin yurtdışı yatırımcılara sattığı 32.6 milyar dolarlık tahvil portföyünün sadece 2.2 milyar doları bu ülkeler tarafından satın alınmış durumda. Özellikle Rusya Türkiye’deki iki önemli yatırımı olan Denizbank ve Turkcell’deki ortaklıklarını bitirmek için çalışma yapıyor.

Öte yandan Türkiye için bir başka kötü haber de, yeni ortakların  ekonomilerinde kriz çanlarının çalmaya başlaması. ABD’nin sonuncusunu bu haftasonunda açıkladığı yaptırımların ardından Rusya para piyasaları karışırken, Ruble rekor düzeyde gerilemeler yaşadı. Dün dolara karşı yüzde yüzde 3’ün üzerinde değer kaybeden Rus para biriminde son 1 aylık kayıp yüzde 6.5’ ulaştı. Bu gerileme aynı sürede yüzde 6.3 değer kaybeden TL’dekinden bile fazla.

Keza İran’da ise bir başka hikaye söz konusu. Ülkede Merkez Bankası’nın açıkladığı kurlara göre para birimi Riyal Mart başından bu yana sadece yüzde 1 değer kaybetmiş gözüküyor. Ancak ülke sermaye kontrolü uyguladığı için bu rakamların ne kadar gerçeği yansıttığı şüpheli. Karaborsada dolar İran Hükümeti’nin belirlediği rakamların çok üzerinde işlem görürken, iktidar geçen ay dövizle ithalatı yasaklamanın yanı sıra özel döviz bürolarını kapatma ve bir karaborsa işlem yapanları tutuklama gibi bir dizi tedbir aldı.

Yaşanan bu gelişmeler ve Tükiye’nin stratejik olarak birlikte hareket etmeye başladığı müttefiklerinden gelecek turizm ve ihracat gelirlerinin sınırlaması bekleniyor. Bu yüzden meydanlardaki sert söylemlere askeri ve politik alandaki işbirliklerine karşın Türkiye hala Batı sermayesine karşın bir alternatif üretebilmiş değil.
<< Önceki Haber Türkiye'ye yeni müttefiklerden pek hayır yok... Ruble... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER