Tutuklu gazeteci Soncan'dan yeni mektup

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Aralık 21 2018
Kapatılan Zaman Gazetesi Cumhurbaşkanı Muhabiri Emre Soncan, 2 yılı aşkındır haksız şekilde tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden bir mektup daha gönderdi.
Tutuklu gazeteci Soncan'dan yeni mektup
Soncan’ın mektubunu sitesinden paylaşan gazeteci arkadaşı Ahmet Dönmez, Emre Soncan’ın tutsaklık günlerini edebi metinlerle tarihe not düştüğünü yazdı. Dönmez’in duyurduğu Soncan’ın mektubu ve ayrıntıları şöyle:

877 gündür Silivri Cezaevi’nde esir tutulan eski mesai arkadaşım, sevgili arkadaşım Emre Soncan’ın son mektubu elime ulaştı. Mektup dediysem; tutsaklık günlerini edebi metinler olarak tarihe not ediyor kendisi. Çok da iyi yapıyor. İçindeki fırtınaları, duygusal kopuşları, umutları, beklentileri, silinmeyen düşleri, hayalleri, hayalkırıklıklarını, yalnızlığı, bekleneni, gelmeyeni, eskimeyeni, eskimeyeceği, geleceği ve uçup gidenleri kâh bir serçenin kanadında kâh bir yağmurun tanesinde resmedip kağıda döküyor. Bunlar birikip bir kitap olacaktır. Zaten cezaevlerindeki gazetecilerden yüksek kalibreli onlarca kitap çıkacağından da eminim.

İşte Sevgili Emre’nin son mektubu:

“Gökyüzü, yeryüzüne yaylım ateşi açmış hiç durmadan yağmur yağdırıyor, pencere pervazlarından seken damlalar birer namlu ucu olup şakağıma dayanıyor.. Şakaklarım sırılsıklam fikir sancılarıyla zonkluyor.. İlke, ahlâk, adamlık, ‘adamlık’ tabirini cinsiyetçi ve eril bir anlam yüklemeden kullanıyorum, şeref ve haysiyet gibi, rüyadan ibaret olan yaşamlarımızı hakikate yaklaştırıp anlamlandıran tüm kavramlar, benimle birlikte zihnimin ve ruhumun en korunaklı köşelerinde mağmum ama bir o kadar da ümitvar hâlde yağmuru seyrediyor.. Etraftaki bütün sesler, hapishane paralelinde ilerleyen otoyoldan gelen araç gürültüleriyle aynı anda kesiliyor bir an, geriye yağmur şıpırtılarıyla iç çekişlerimin senfonik naifliği kalıyor.. Durup öylece, başımı daha doğrusu gözlerimi ve kaşlarımı kaldırıp, alnımı gerginleştiriyor, üzerindeki çizgileri belirginleştirip derinleştirerek bulutlara bakmaya çabalıyorum… Çabalıyorum ama zalim bir karanlık var, bulutların lâtif kıvrımlarını seçemiyorum.. Yaşadığım anı kendime, Sabahattin Ali’nin ‘Isıtmak İçin’ adlı öyküsünden bi

Bu haberler de ilginizi çekebilir