Tutuklu gazeteci Zafer Özcan'dan bayram mektubu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Ağustos 11 2019
Tutuklu gazetecilerden Zafer Özcan Akhisar Süleymanlı Cezaevi’nde bir mektup yazdı. Özcan’ın tutsak geçirdiği ikinci bayramı arefesinde kızı Ebrar Beyza Özcan babasının mektubunu blogunda yayınladı.
Özcan mektubunda, “Dışardakilerin heyecanla beklediği, hayalini kurduğu, üzerine planlar yaptığı o uzun bayram tatilleri, ekstra verilen açık görüşleri saymazsak, şüphesiz koğuşun en çekilmez zamanlarıdır.” diye yazdı.

Ebrar Beyza Özcan’ın Hercümerç adlı blogunda ‘Babamdan Mektup Var’ başlığı ile paylaştığı mektup şöyle;

“Biliyor musun Ebrar, pek çok şeyin yanında şehrin kendine has sesini ve uğultusunu da özlüyorum bu mekanda. Seslerin giderek aynılaştığı ve tek düzeleştiği bir ortamda şehrin karmaşası bile sevimli görünüyor gözüme. İçimde bir yerlerde İstanbul diye fısıldayan biri var ve peşimi hiç bırakmıyor. Bu fısıltının eşliğinde odaklanıyorum koğuşun seslerine. Kulaklarımı kapatıp o sesleri bir kez de yüreğimle dinlemeye koyuluyorum. Sana şimdi yüreğime nakşettiğim o sesleri duyurmak istiyorum. Ranzada bu satırları yazarken “abiler yemek” diye sesleniyor alt kattan biri. Koğuş dünyasında istinasız her gün en az iki kez yankılanır bu ses. Karavana ile gelen öğle ve akşam yemeklerini herkesin tabağına eşit şekilde dağıtma işlemini bitiren arkadaşımızın sesidir duyduğumuz.

Hayatın dayattığı bütün hiyerarşilerden uzakta, mutlak eşitlik fikriyle yaşanan koğuş dünyasında, o eşitlik anlayışının en güzel sonuçlarından biridir yemek dağıtımı. Tabakların hepsine yemekler eşit dağıtılmadan kimse sofraya oturmaz, yemeğe başlamaz. Bazen yemek dağıtımını yapan kişi tabakların eşitliğinden emin olamazsa diğerlerinden yardım ister. Tabaklar hazır hale geldiğinde o güven verici ses duyulur: “Abiler yemek! ”

Böylesine sıkıntılı ve tahammülü zor bir hayat tecrübesini bile az da olsa normalleştiren, katlanılabilir hale getiren kendine özgü daha pek çok sesi vardır koğuş dünyasının. “Çay hazır!” onlardan biridir mesela. Bu hüzünlü ve kalabalık içindeki yalnız hayatın sakin tesellilerinden biri olmasından mıdır acaba, gün içinde en fazla

Bu haberler de ilginizi çekebilir