Tutuklu polisler: Allah’tan korkun

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava 22 Temmuz 2014’te sahur saatinde yapılan operasyonla başlamıştı. Ali Fuat Yılmazer, Hayati Başdağ’ın aralarında olduğu 143 kişi sahur vaktinde gözaltına alınmıştı. Hazırlanan iddianamede emniyet mensuplarına ‘usulsüz dinleme’ suçlaması yöneltilmişti. Bu kapsamda açılan davanının 4. duruşması yapıldı. Davaya 22 tutuklu ve tutuksuz bazı polisler katıldı. Duruşma 721 sayfalık iddianamenin okunmasıyla devam etti. Önceki duruşmada avukatlar mahkemenin usule aykırı bir şekilde reddi hakim süreci tamamlanmadan iddianamenin okunmasına geçtiği için duruşma salonunu terk etmişti. Avukatlar tahliye kararının çıktığı 4. duruşmaya da katılmadı.

Duruşma iddianamenin okunmasıyla başladı. Mahkeme 12.00’da iddianamenin okunmasına ara vererek talepleri almaya başladı. Tahliye talebi için söz alan tutuklu polislerden Muhammet Ali Iklı, 2 yıldır tutuklu olduğuna dikkat çekerek, “Yapılan haksızlıklar ortada. Allah’tan korkun ve bu haksızlığa bir son verin.” dedi. Emniyet mensubu Hasan Hüseyin Danacı da “Tutuklu yargılamak tedbirdir ama bu bizim için artık cezaya dönüştü. Tutuklanmamıza delil olarak sunulan evraklar, aslında bizim beraatimiz yönünde sunduğumuz delillerdir. Bu iddianame artık içinde çıkılamaz bir hale dönüşmüştür. ” diyerek tahliye talebinde bulundu.

Tolga Güzeltaş, ise uzun süre sol terör örgütlerle mücadele bölümünde çalıştığını anlatarak,”takibini yaptığımız bir hücre evinde bombalar, silahlar bulduk. Onlarla eyleme geçecek şahısları yakaladık. Bu şahıslar iki yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye oldular. Biz ise mahkeme kararını yerine getirdiğimiz için iki yıldır tutuklu yargılanıyoruz. Başka söyleyeceğim bir şey yok.” şeklinde konuştu.