UEFA kupası Allah'ın bir lütfu

Kadıköy'de 22 Aralık 1999'da oynanan F.Bahçe-G.Saray karşılaşması tarihe geçti. Zira maçı 2-1 kazanan Cim Bom o günden beri Fenerbahçe'yi Kadıköy'de mağlup edemiyor. O galibiyetin mimarı Hasan Şaş'a bir gol attıran kendisi de fileleri havalandıran Brezilyalı Marcio dos Santos Mandinga'ydı.

Marcio'nun Fenerbahçe'ye attığı gol

Video: Arşiv

Özgür Düşünce
'den Behram Kılıç'ın haberine göre 1999'un başında G.Saray'a transfer olan Marcio, 2 sezon kaldığı Cim Bom'da Hakan ve Arif ikilisinin arkasında yer aldı.

Fazla süre alamadı ama o tarihi galibiyetin mimarı oldu. Şu an Brezilya'da yaşamını sürdüren Marcio ile G.Saray günlerini konuştuk. 

*Tam 17 yıl oldu. O maçı hatırlıyor musun?

Elbette. Unutmam mümkün değil. Fenerbahçe bizim için her zaman zor rakipti. Aynı zamanda bu karşılaşmaların duygu yoğunluğu üst düzeydeydi. O gün de maçı kazanmamız gerekiyordu. Kadıköy'e kazanmak için gittik. Cesur da oynadık. O gün benim açımdan da iyi oldu. Bir gol attım, bir asist yaptım.

*Maçtan sonra neler yaşandı?

Maçtan sonra bir parti gibi bir organizasyon oldu. Galibiyeti kutladık. 

*O tarihten beri G.Saray, Fenerbahçe'yi yenemiyor. 

Ondan sonra bu şekilde bir istatistiğin çıkması, şaşırıyorum. Hatta üzülüyorum. G.Saray büyük bir takım. G.Saray'da her zaman önemli oyuncular olmuştur. Ama böyle bir sonucun ortaya çıkması hepimiz adına üzücü. Ama bunun değişeceğini düşünüyorum. Yakın zamanda bu değişecektir.

FATİH TERİM'E HAYRANIM

*Teknik direktörünüz Fatih Terim'di. Terim'i nasıl hatırlıyorsun?

Fatih Hoca ile çalışmak keyif vericiydi. O hep yarışmayı seven, sürekli galibiyet isteyen bir hocaydı. Bizim maksimum verimi verebilmemiz için gayret ederdi. Biz takıma yeni gelmiştik, Capone ile birlikte. O ortama girebilmek için bize çok yardımcı olmuştu. Korudu kolladı bizi. Tabii ki hesap da soruyordu. Çalıştırıyordu, koşturuyordu ama sürekli arkamızda da duruyordu. Bize hep sahip çıktı. Çok babacan bir tavrı vardı. Sahada çok büyük bir profesyoneldi. Uzun zamandır kontağım yok konuşamıyorum ama ona olan hayranlığım ona olan sevgim hep devam ediyor. Ondan çok şey öğrendim.

*Kaleci Rüştü'yü çalımlayarak golü atmıştın. Çok soğukkanlıydın…

Rüştü büyük bir kaleciydi. Onu geçip gol atmak önemliydi. Gerçekten önemli bir kaleciydi. Tarihe geçmiş bir kaleciydi. Ona karşı gol atabilmek çok zordu. 

GALATASARAY ÇOK HOCA DEĞİŞTİRDİ

*Bu sezon Cim Bom ligde çok iyi gitmedi. G.Saray'ı takip edebiliyor musunuz?

G.Saray'ı tabii ki takip ediyorum. Bu seneki performansı kötüydü. Ama futbolda bunlar var. Çok hoca değiştirdiler. G.Saray gibi sürekli kazanması gereken takımlarda sonuçlar iyi gitmediğinde bu değişiklikler oluyor. Fakat bu da her zaman meseleleri çözmüyor. Yeni hocanın adapte olup başarı yakalaması için zamana ihtiyacı var. Bu yüzden üst üste değişiklikler sıkıntı verebiliyor. Şu an G.Saray bu süreci yaşıyor. Ama bu uzun sürmeyecektir. Çünkü G.Saray büyük bir camia.

TAFFAREL'İN ÖNÜNDE SAYGI İLE EĞİLİYORUM

*Türkiye'de oynayan Brezilyalı oyuncular ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Türkiye'de; Diego, Souza, Rhodolfo gibi çok önemli isimler var. Taffarel orada. Taffarel bir futbolcu, bir profesyonel, bir insan, bir aile babası olarak örnek aldığım isimdir. Onunla oynama şansı yakaladım. Hâlâ çok iyi görüşüyoruz. Onun başarılı olması için dua ederim. Ondan çok şey öğrendim. Sadece ben değil, oraya gelen bütün Brezilyalılar ondan çok şey öğrenmiştir. Önünde saygıyla eğilebileceğim bir isimdir. 

UEFA KUPASI ALLAH'IN BİR LÜTFU

*UEFA Kupası'nı kazanan kadroda da siz vardınız. Arsenal favoriydi. Nasıl başardınız?

UEFA Kupasını almak Avrupa'da oynayan her futbolcunun hayallerini süsler. Biz de o gün o günkü arkadaşlarla beraber o ayrıcalığı yaşadık. O bir lütuf, bir ayrıcalık, Allah'ın bir lütfu. O günkü arkadaşlarımızın bir başarısıydı. Takımda çok önemli arkadaşlar vardı.  O gün de normalin dışında bir final yaşadık. Çok zor bir maç oldu. Kalede Taffarel'in çok büyük bir gayreti bizi zafere taşıdı. Şimdi hâlâ G.Saraylı taraftarlarla karşılaştığımda bu başarı bize hatırlatılıyor ve bundan dolayı bize teşekkür ediliyor.

BEBEĞİN ADI MARCIO'YDU

*Fenerbahçe'ye gol atan futbolcuya gerçek G.Saraylı oldun derler. Sana da söylediler mi?

Evet. Maçtan sonra bir arkadaşım beni aradı. Şimdi gerçek G:Saray'lı oldun dedi. Fenerbahçe'ye gol atınca o zaman gerçekten takımın bir parçası olduğunu hissettiriyor taraftar. 

Hatta bir alışveriş merkezinde bir hanımefendi bana yaklaştı, kucağında bir bebek taşıyordu. Dedi ki ‘Bunun adı Marcio. Sen G.Saray'a gol attığın gece doğdu. Biz de G.Saraylıyız. Sen gol atınca çocuğumuzun adını Marcio koyduk'. Taraftar nezdinde çok büyük bir anlamı vardı o golün. Şimdi hâlâ o golle, o zaferle anılmak bana büyük mutluluk veriyor. 

1999 yılında Marcio ile birlikte stoper Capone da transfer edilmişti. Capone, Cim Bom'da büyük başarılara imza attı. Halen teknik direktörlük yapıyor. Marcio ve Capone, Brezilya'da sık sık görüşüyor. Fotoğrafta bu röportajı yapmamızda bize yardımcı olan ünlü futbol menajeri Bayram Dağdeviren ile birlikteler.

<< Önceki Haber UEFA kupası Allah'ın bir lütfu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER