"Ülkemde öleyim"

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Temmuz 14 2016
Yeni Hayat Gazetesi yazarı Nazif Apak, ‘İzin verin geleyim, ülkemde öleyim.’ Etkili yetkili kişiler ‘Sakın gelme, tutuklarız, son nefesini zindanlarda verirsin.’ dedikleri Cemal Uşak'ı kaleme aldı. İşte o yazı...

Video: Arşiv

Çocuk yaşta hafızlık yapmış biri o. Bursa İnegöl’de başlayan Kur’an yolculuğu İstanbul’da devam etmiş. Tayyip Erdoğan’la yolları burada kesişmiş.

İmam Hatip’te beraber aynı sınıfta okumuşlar. Erdoğan siyaset yolunu seçmiş kendine; o ise Risale-i Nur’u tanımış, Üstat Bediüzzaman’ın açtığı şehrahtan yürümüş.

Sonraki yıllarda da hep görüşmüşler. Nasıl görüşmesinler ki! Çocukları, Bilal’in arkadaşı, ailece tanışıyorlar. 

Birkaç sene önce ‘çözüm süreci’ denip bir güzergah çizildiğinde Erdoğan’ın aklına geliyor ‘Onu da akil insanlar arasına alalım.’ diyor. 

Hakikaten akil adam. Sadece akil değil, abid, zahid, mazbut bir insan. Erdoğan ona çoğu kez ‘Ağabey’ derdi bir zamanlar. 

Her girdiği meclise dostluk taşıyan, huzur bahşeden bilge bir kişi o.

Cemal Uşak’tan bahsettiğimi bu ülkenin insan sarrafları hemen anlamıştır. 

Hemen her kesimin bildiği, tanıdığı, sempati duyduğu birisi Cemal Uşak. 

Ne var ki o (diğer pek çok insan gibi) terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. 

Hayatında bir kerecik olsun insanları incitmemiş bir aydına ‘terörist’ yaftasını vurmaya cüret ettiler. 

Toplumsal barış ve kültürlerarası diyaloga ömrünü feda etmiş bir kişiye/kişilere terörist diyenler, ya terörizmin anlamını bilmiyor; yahut yalan makinesi haline getirdikleri medya ve hukuk mekanizmasını acımasızca, gaddarca kullanıyor.

Cemal Uşak, birkaç seneden beri kanserle mücadele ediyor. 

Bu acı haber ilk duyulduğunda herkes telefona sarıldı; kimi hastaneye koştu, kimi mesaj gönderdi. 

O, ‘İman tevhidi, tevhit teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyni (iki cihan mutluluğunu) gerektirir’ diyen Üstad’ından almıştı hikmet dersi

Bu haberler de ilginizi çekebilir