En Çok Muhtaç Olduğumuz Muhabbetullah -1

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Şubat 11 2020

Muhabbetullah, Allah’ın kalpte oluşturduğu ilâhî bir nurdur. Kalbin, Mahbûb-u Hakîki’yle münâsebetidir. Muhabbetullah, mü’minlerin kalblerine akan mânevî bir zevk ve vâridât-ı ilâhîdir. Bu muhabbet ile insan ruhu, kederlerden ve hüzünlerden kurtulur. 
           
Cenâb-ı Hak, insan kalbine -belli ölçüde diğer mahlûkâta da- bir muhabbet kabiliyeti koymuştur. Ne var ki, insana lütfedilen bu sevgi kabiliyeti, herşeyden evvel Allah’ı sevmek içindir.
        
İnsanlar iki şeyden dolayı sevilirler. İnsan birisini ya menfaat için ya da Allah için sever. Yâni; insan kendi  menfaati, çıkarı, şan ve şöhreti için sever. Veyâhut; ondaki kemâlâtdan, irfan ve fazîletinden, olgunluk ve güzel ahlâkından, insanca muâmelesinden dolayı sever. 
      
Bir müslüman; peygamberleri, evliyâ ve kâmil mü’minleri, kendini Allah’a adamış, her şeyini Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına bağlayan muhabbete lâyık büyük zâtları, anne-baba, evlat ve dâvâ arkadaşlarını ve bütün insanları bundan dolayı sever. 
        
Allahü Teâla hazretleri Kur’ân’ı Mû’cizü’l Beyân da, insanların dünyevî-uhrevî bütün hayatlarına, birbirlerine karşı olan muâmelelerine, yiyip içmeden ticâretlerine ve konuşmalarına kadar, aynı zamanda fikir ve his âlemlerine, akıl, irâde ve hayallerine  kadar belli ölçüler koymuştur.
        
Mü’minde, Allah korkusunun ölçüsü takvâdır. Sevginin alâmeti ise, Allah’ın emir ve yasaklarına saygılı olmasıdır. Aynı zamanda, hesap vereceği güne inanarak hayâtını tanzim etmesi ve gıybetten, yalandan; yılan ve akrepten kaçar gibi sakınmasıdır.
       
Râbiatü'l-Adeviyye'nin; “Allah'a isyan edip durduğun halde O'nun muhabbetinden dem vuru

Bu haberler de ilginizi çekebilir