Ünal ilk kez konuştu: Beni çekemeyen çevreler olayı fırsata çevirdi

AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, evinde yardımcı olarak çalışan Nadira Kadirova'nın ölümüyle ilgili, milletvekili dokunulmazlığını bir kenara bırakarak bildiklerini savcıya anlattığını belirterek, "TSK ve TBMM'de yaptığım çalışmalardan hoşnutsuz olan çevreler, bu olayı fırsata çevirip beni ve ailemi yerin dibine soktular" iddiasında bulundu.

SHABER3.COM

AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, Ankara’daki evinde çalışan 23 yaşındaki Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın tartışılan ölümüyle ilgili ilk kez Meclis’te konuştu. Kadirova’nın şu anda yatalak durumundaki eşine bakan 2 yardımcıdan biri olduğunu kaydeden Ünal, “Son iki üç aydır psikolojik yapısındaki bozulmaları fark edince ikinci elemanı aldık, onu gönderemeden kendisini gönderdi, Allah rahmet eylesin” dedi. 

SAADET PARTİLİ İSLAM GÜNDEME GETİRDİ

TBMM Genel Kurulunda, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında düzenlemeler içeren yasa teklifinin görüşmelerine Nadira Kadirova’nın ölümü de gündeme geldi. Saadet Partili Cihangir İslam, “Bu ülkeye gelen Özbek kızının bir milletvekilinin evinde, elinde milletvekili silahıyla cesedinin bulunmasının geçirdiği prosedür, bizim hukuk anlayışımızın ve uygulamamızın özetidir” dedi. İslam, şöyle devam etti:

“Hiçbir zaman kimseyi suçlayarak söylemiyorum, Sayın Şirin Ünal’ı da çıkıp hem bu Meclise hem bu millete açıklamaya davet ediyorum. Hepinizi de ‘12 Öfkeli Adam’ filmini izlemeye bir kez daha davet ediyorum, 10 yaşımdan beri defalarca izlemişimdir. Ama diyorum ki: Deliller bu kadar aleyhinde olmasına rağmen ve kiminle konuştuysam halkın gözünde şüpheli nazarıyla bakılmasına rağmen masum olabilir ama bu sistem suçu da örter, masumiyeti de örter. En önemlisi, biz Nadira Kadirova’nın annesine ne diyeceğiz arkadaşlar, esas mesele budur.”

ÜNAL: “SON 2-3 AYDIR PSİKOLOJİK YAPISINDAKİ BOZULMALARI FARK EDİNCE 2. ELEMANI ALDIK”

Daha sonra Genel Kurul’da söz alan Şirin Ünal, “Maalesef iki hafta önce konutumuzda tatsız bir olay yaşandı. Sözlerimin başında merhumeye Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O kızcağız ocak ayından beri, yirmi senedir hasta olan, MS hastası olan ve şu anda yatalak durumundaki eşime bakan 2 yardımcıdan biriydi. Son iki üç aydır psikolojik yapısındaki bozulmaları fark edince ikinci elemanı aldık, onu gönderemeden kendisini gönderdi, Allah rahmet eylesin.

“3-4 POLİSİMİZ ODANIN KAPISINA YÜKLENİP KAPIYI AÇTILAR”

Olayın 5’inci dakikasında polisimiz, ambulansımız ve itfaiyemiz geldi. Biz, onlar gelene kadar beş dakika içerisinde, küçük kızımla beraber kendisini kilitleyip intihar ettiği odanın kapısını kırmaya çalıştık -omzum hâlâ ağrıyor- ama başarılı olamadık maalesef. 3-4 polisimiz oda kapısına yüklenip kapıyı açtılar, hemen sedyeye koyup hastaneye kaldırdılar. Yarım saat sonra Ankara Emniyet Müdürümüz yanımızdaydı, birkaç dakika sonra da nöbetçi savcımız yanımızdaydı. Ben her ikisine de, ne gerekiyorsa, elimden gelen bütün kolaylığı göstereceğimi söyledim. 

“TÜM AİLE FERTLERİMİZ YATALAK OLAN EŞİM DAHİL İFADELERİMİZİ VERDİK”

Dolayısıyla tüm aile fertlerimiz, yatalak olan eşim dâhil, ikinci çalışan kızcağız dâhil o gece, gece yarısına kadar polislerimize ifadelerimizi verdik. Savcımıza on beş dakika süreyle olayı baştan sona, size anlattığım gibi anlattım. Ondan sonra, savcımız hastaneye geçti hastanedeki işlemleri takip etmek üzere. Yani ondan sonraki bütün işlemler emniyetin ve savcılığın talimatları doğrultusunda devam etti. 

“MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞINI BİR KENARA BIRAKARAK…”

Hatta o gece ben milletvekili dokunulmazlığını bir kenara bırakarak bu ‘swap’ işlemleri denilen -ben de bu kelimeyi yeni öğrendim, iki hafta önce- parmak izleri falan filan, işte, barut izi var mı falan, bunların tamamını verdim. Dolayısıyla, değerli kardeşlerim, değerli arkadaşlarım; ben milletvekili dokunulmazlığını bir kenara bırakarak polisimize ve savcımıza bu olayla ilgili tüm bildiklerimi, gördüklerimi anlatmaya çalıştım, anlattım. 

“BANA DÜŞEN HER TÜRLÜ GÖREVİ BEN YAPARIM”

Allah hiçbirimizin başına böyle tatsız bir olayı vermesin, sizlere de vermesin, bana da vermesin. Tabii, bazı çevreler, benim geçmişte TSK’da ve TBMM’de yaptığım çalışmalardan hoşnutsuz olanlar, huzursuz olanlar bunu fırsata çevirip beni ve ailemi yerin dibine kadar soktular. Allah bu duruma hiçbirinizi düşürmesin. Şu anda savcılığımızın soruşturması devam ediyor. Bana düşen her türlü görevi ben yaparım, ne lazımsa yaparım diyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum.”

CİHANGİR İSLAM: MESELE SADECE HAKİKATİN ORTAYA ÇIKMASI

Bu açıklamanın ardından söz alan Saadet Partili Cihangir İslam ise, Ünal’ın hem gelip kendisine şahsen açıklama yaptığı hem de Meclis’te bu açıklamayı yaptığı için teşekkür etti. İslam, “Mesele sadece hakikatin ortaya çıkması. Ama şuna emin olunuz ki siz konuştukça, inanın bana, kamuoyu da sizin samimi açıklamalarınızdan mutlaka ve mutlaka nasibini alacaktır. Benim söylemek isteğim şuydu: Bu kötü hukuk düzeni suçun da üstünü örter, masumiyetleri de gölgeler. İşgüzarlık, yukarıya yaranma gibi kaygılar ne yazık ki masumiyeti de gölgeler. Ben bu açıklamadan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Nadira Kadirova’ya da Allah’tan rahmet diliyorum, ailesine başsağlığı diliyorum” dedi. 
<< Önceki Haber Ünal ilk kez konuştu: Beni çekemeyen çevreler olayı... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER