Ünlü ekonomist yazdı
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cuma, Ağustos 16 2019
Hazine yedi aylık nakit dengesini yayımladı. Gelir ve giderlerdeki artışlar dikkat çekiyor.Gelirlerdeki performans Merkez Bankası’nın yedek akçesinin bütçeye aktarılması sayesinde biraz düzelmiş.

Giderler almış başını gidiyor. Anlaşılan kamu ekonomik büyümeye katkı sağlamak, büyüme performansının çok bozulmasını önlemek adına harcamalara hız vermiş.
Tabi bunun doğal bir sonucu olmuş: Borçlanma. Ocak-Temmuz arası dönemde Hazine net (yeni) 98 milyar lira borç almış. Bu miktarın 28 milyar liralık bölümü dış borçlanmadan, kala 70 milyar liralık kısmı da iç borçlanmadan geliyor.
Buraya kadar her şey bütçe finansmanına ilişkin sayılardı. Şimdi gelin işin bir de yasalarla ilgili bölümüne bakalım.
Çünkü ciddi bir sorun var. Hazine kanunun verdiği yıllık net borçlanma limitini, yılın ilk yedi ayında aşmış.
Ne olduğunu anlamak için önce iki kanunu hatırlamamız lazım.
Birincisi, 4749 sayıl Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun.Bu yasa 2001 Önlemlerinin en önemlilerindendi. Daha önce sınırı olmayan borçlanmaya bir limit getirilmişti. Kanunun limitle ilgili 5. Maddesi aynen şöyle:
“Borçlanma, ikraz ve garanti limiti (1)
Madde 5- Malî yıl içinde 1 inci Maddede belirtilen ilkeler ve malî sürdürülebilirlik de dikkate alınarak yılı bütçe kanununda belirtilen başlangıç ödenekleri toplamı ile tahmin edilen gelirler arasındaki fark miktarı kadar net borç kullanımı yapılabilir.
(Değişik ikinci fıkra: 16/7/2008-5787/3 md.) Borçlanma limiti değiştirilemez. Ancak borç yönetiminin ihtiyaçları ve gelişimi dikkate alınarak, bu limit yıl içinde en fazla yüzde beş oranında artırılabilir. Bu miktarın da yeterli olmadığı durumlarda, ilave yüzde beş oranında bir tutar, ancak Cumhurbaşkanı kararı ile artırılabilir.Bütçenin denk olması durumunda da borçlanma, anapara ödemesinin en fazla yüzde beşine kadar artırılabilir. (2)
Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kemal Gülen

HARUN TOKAK
Esra Büyükcombak

Numan Yılmaz







