Uşak'taki operasyonda işadamlarına, 'Neden pastaneye gittin?' sorusu

⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cumartesi, Ekim 17 2015

Uşak'ta 14 Ekim 2015 Çarşamba sabah saatlerinde düzenlenen "makul şüphe" operasyonunda gözaltına alınan 25 kişiden 23'ü serbest bırakıldı. İki işadamı ise ifadelerinin ardından mahkemece tutuklandı.

Uşak İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, merkez ve ilçelerde çok sayıda ev ve işyerine eşzamanlı baskın düzenlemişti. Sözde "paralel yapı" iddiasıyla aralarında şehrin önde gelen işadamları ve hayırseverlerinin de yer aldığı 25 kişi gözaltına alınmıştı. Uşak Organize Sanayi Bölgesi (UOSB)'ndeki fabrika ve çeşitli işyerleriyle birlikte bir avukatlık bürosu, işadamlarına ait ev, işyeri ve arabalarda arama yapılmıştı.

Gözaltına alınan 25 kişiden üçü polis sorgusunda, biri de savcılıkça serbest bırakıldı. Tutuklanma talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilen 21 kişiden 19'u ifadelerinin ardından serbest kalırken UOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldırım ve bölgede işyeri olan Barış Altunordu tutuklandı.

'BİR İŞADAMI PASTANEYE GİDEMEZ Mİ?'

Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen ancak serbest bırakılan isimlerden biri de işadamı Sezgin Önal'dı. Önal, adliyede kendilerine, neden pastaneye gittiklerinin sorulduğunu söyleyerek, "İki tane kardeşimi aldılar. Hukuk ayaklar altında. Bir işadamı, pastaneye gitti diye üç gün tutulmaz. Böyle bir ülke yok, böyle bir adalet yok. Bir işadamı pastaneye gidemez mi, teravih namazından sonra? Bundan dolayı üç gündür yatıyorum. Çoluğumdan çocuğumdan, işimden ayrı. İki tane kardeşim, hiçbir şey yokken yatıyor orada. Türkiye bu zihniyetle 2023'e değil, 1023'e gider, bu akılla. Yıkılmadık, ayaktayız. Allah var, gam yok." dedi.

'BU YAPILANLAR ZULÜMDÜR'

Şehrin önde gelen işadamlarına yönelik "makul şüphe" gözaltılarına tepki gösteren ve adliyeye giderek destek olan CHP Uşak İl Başkanı Ferit Celal Güray ise, "Ben burada gözaltında bulunan değerli işadamlarımıza geçmiş olsun diyorum. Gerçekten yapılanları hiç bilmiyoruz ama genel anlamda, mevcut iktidarın özellikle halk üzerindeki baskılarının bir d