USAK: Yeni hükümet reform sürecine AB üyeliği perspektifinde ivme kazandırmalı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Temmuz 2 2015
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK), 7 Haziran genel seçimlerinin ardından Türkiye-AB ilişkilerine ivme kazandırılması çağrısında bulundu. Bir çalıştay çerçevesinde bir araya gelen, alanında uzman isimlerin fikirleri dikkate alınarak hazırlanan metinde, Türkiye ve AB'ye acil sorumluluklar düştüğü vurgusu yapılıyor.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK), 7 Haziran genel seçimlerinin ardından Türkiye-AB ilişkilerine ivme kazandırılması çağrısında bulundu. Bir çalıştay çerçevesinde bir araya gelen, alanında uzman isimlerin fikirleri dikkate alınarak hazırlanan metinde, Türkiye ve AB'ye acil sorumluluklar düştüğü vurgusu yapılıyor.

Metinde, yeni kurulacak koalisyon hükümetinin mevcut Strateji Belgesi istikametinde reform sürecine tam üyelik perspektifinde ivme kazandırması istendi. "Yeni hükümet için AB çıpası, partiler-arası uzlaşmanın ve ortak çalışmanın maddi zeminini ve fikri çerçevesini oluşturmalıdır." ifadelerine yer verildi.

Bir süredir siyasi düzlemde gereken dinamizmden uzak seyreden ikili ilişkiler açısından 7 Haziran seçimleri ertesinde bir fırsat penceresinin açıldığını tespit eden USAK metninde, kapsamlı bölgesel ve küresel yeniden yapılanma sürecinden geçildiği dönemde, ikili ilişkilerin konu-temelli sıkı işbirliği mekanizmalarıyla geliştirilmesinin hem AB hem de Türkiye'nin çıkarına olduğunun altı çiziliyor.

AB DEĞERLERİ İLE ÖZDE VE SÖZDE UYUM

USAK, yeni kurulacak hükümete AB ile ilişkiler açısından şu tavsiyelerde bulundu:

"63. Hükümet'in Türkiye'nin uzun vadeli stratejik hedefleri ve çok yönlü 'yumuşak güç temelli bölgesel güç' stratejisini sürdürmesi açısından, evrensel değerler zemininde yükselen AB değerleri ile özde ve söylemde uyumlu hareket eden ve çok-taraflı diyaloga önem veren bir dış politika çerçevesi benimsemelidir.

Türkiye, ekonomik ve siyasi kalkınma modeli ekseninde demokrasi ve piyasa eko nomisine dayanan kapsamlı bir yönetişim çerçevesi geliştirmeli, bu eksende AB sürecinin önemini önceleyen etkin bir iletişim stratejisi izlemelidir.

Türkiye, AB üyesi olsa da olmasa da Avrupa'daki istikrar ve refahtan payını ala cağından veya istikrarsızlık ve güvensizliklerden etkileneceğinden, yeni Hükümet Avrupa bütünleşme projesi ile doğrudan ilgilenmeli ve nasıl bir Avrupa istediği yolundaki tartışmaları başlatmalıdır

Avr

Bu haberler de ilginizi çekebilir