'Vicdânî ve Kalbî Sorumluluk'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Haziran 12 2019
''Bu îman ve Kur’an Hizmeti, Efendimiz’in (sav) devr-i Risâlet’te binbir zorluk ve sıkıntılarla Erkâm ibn-i Erkâm’ın (ra) evinde başlattığı, 14 asırdan beri devam edegelen bir hizmettir. ''
Mehmet Ali Şengül / samanyoluhaber.com
Vicdânî ve Kalbî Sorumluluk 

Allah (cc); insanları, melekleri, cinleri, yerleri, gökleri, zerreleri, küreleri, semekleri, sistemleri yoktan var eden, sisteme koyan ve mahlûkatın istifâde edebileceği bir konuma getiren, mekândan münezzeh, şekilden müberrâ, isim ve sıfatlarıyla bilinen, eşsiz, nâmütenâhî kudret sâhibi Zât’tır. Kur’ân-ı Azîmüşşân, O’nun  Kelâmı’dır. Kıyamete kadar da hükmü devam edecektir. 

Allah (cc) Hicr sûresi 9.âyette; “Hiç şüphe yok ki o zikri, Kur’ân’ı Biz indirdik, onu koruyacak olan da Biz’iz.” buyurmaktadır. Elbette mülkün gerçek sahibi olan Allah (cc); bu emâneti omuzunda taşıyacak insanlar yaratacak ve yaratmaktadır.
      
Allah (cc), fetret karanlığında boğulmakta olan beşeriyet için, özel donanımda  gönderdiği Hâtemün Nebî olan Resûl-ü Ekrem Efendimiz’i (sav) ve Ashâb-ı Kiram Efendilerimizi; Hakk’a hizmet etme şerefiyle şereflendirmiştir. 
     
Böylece helâketler asrının saâdetler asrına tebdil edilmesine  vesîle kıldığı Allah Resûlü’ne (sav)  Enbiyâ sûresi 107.âyette; “ İşte bunun içindir ki ey Resûlüm, Biz seni bütün insanlar (âlemler) için sırf bir rahmet vesîlesi olman için gönderdik.’  buyurmuştur. 
       
Bu îman ve Kur’an Hizmeti, Efendimiz’in (sav) devr-i Risâlet’te binbir  zorluk ve sıkıntılarla  Erkâm ibn-i Erkâm’ın (ra) evinde  başlattığı, 14 asırdan beri devam edegelen bir hizmettir. 
        
O günden bugüne dâvânın mihnet ve sıkıntılarına katlanarak, yüce ve kutsî bir dâvâyı bizlere intikal ettiren büyüklerimiz, bütün  ehl-i îman ve hizmet gönüllüleri; omuzlarında taşıdıkları bu mukaddes dâvâyı hayru’l halef nesillere emânet edip gitmişlerdir. 
      

Bu haberler de ilginizi çekebilir