Vicdanları rahatlatmak için

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Nisan 7 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Prof. Dr. Osman Şahin, yeni köşe yazısında Yusuf Suresi'ni işlemeye devam etti.
Yusuf suresinde anlatılan kıssadan günümüze bakan yönleriyle alınabilecek dersler ve mesajlar konusuna devam ediyoruz. Bu yazıda ele alacağımız konu, peygamberlerin insanlarla olan ilişkilerinde ve davranışlarında onları tevbe/tövbe kapısından uzaklaştırmayacak bir yaklaşımla hareket etmeleridir.

 

Şüphesiz ki peygamber varislerinin onlardan farklı davranmaları düşünülemez. O yüzden, günümüzdeki mürşidlerin, hak ve hakikati temsil edip anlatmayı dert edinenlerin, toplumdaki bireylerin terbiyesi işini meslek edinenlerin ve tabii ki anne ve babaların buradan almaları gereken çok önemli dersler vardır.

 

Hazreti Yusuf (aleyhisselâm), kardeşi Bünyamin’i onun yüküne gizlenmiş bir su tasını bahane ederek yanında alıkoyunca, kardeşleri Hazreti Yusuf’un da çocukluğunda hırsızlık yaptığı iddiasında bulunmuşlardı:  

 

Onlar: ‘Eğer çalmışsa zaten daha önce onun kardeşi de çalmıştı.’ dediler. Yusuf bu sözden duyduğu üzüntüyü içine attı ve onlara belli etmedi. İçinden de dedi ki: ‘Asıl kötü durumda olan sizsiniz. İleri sürdüğünüz iddiaların hakikatini Allah pek iyi biliyor ya, o yeter!’” (12/77).

 

Hazreti Yusuf’un kardeşleri bir peygamber ocağında bulunuyorlardı. Dolayısıyla, din hakkında bilgileri vardı ve inanıyorlardı. O zaman nasıl oldu da Hazreti Yusuf’u kuyuya atmak gibi büyük bir cinayete imza atmışlardı?

 

Bu sorunun cevabında en önemli hususun, içine düştükleri haset, kıskançlık ve çekememezlik hastalığı olduğu açık ve net bir meseledir.

 

İnsanoğlu

Bu haberler de ilginizi çekebilir