..

Bamteli: ŞERBET

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, haftanın Bamteli sohbetinde şunları söyledi: Kendini küçük gör ve eksiklerini kabul et ki, nezd-i Ulûhiyette kıymet kazanasın ve olgunluğa yürüyesin!.. “Çekinme âkıl isen itiraf-ı noksandan / Emin olan delidir aklının kemalinden!” (Muallim Naci) “İtiraf-ı noksan”, noksanların giderilmesi adına en önemli faktördür. “Eksiğim var, gediğim var, kusurum var. Bunların telafi edilmesi lazım!” mülahazası, mükemmeliyet adına çok önemli bir adımdır. İnsan kendini tamam görüyorsa, hiç farkına varmadan, olduğu yerden her gün biraz daha, bir kadem, iki kadem, üç kadem aşağılara doğru yuvarlanır gider. Kendini eksiğiyle, gediğiyle, kusuruyla doğru görme, tamamiyet ve kemal adına önemli bir faktör, önemli bir dinamiktir. Günümüzün hastalığıdır kendini eksiksiz, kusursuz görmek. Marazdır; veba gibi, tâûn gibi, AIDS gibi bir marazdır. Kendini küçük gör ki, kendinde eksiklik gör ki, nezd-i Ulûhiyette bir kıymet-i harbiyeye ulaşasın!.. Kendini büyük gördükçe, nezd-i Ulûhiyette -hiç farkına varmadan- mâruz-u sukût olursun, düşmeye maruz kalırsın. Cenâb-ı Hak, inayetini, teveccühât-ı sübhâniyesini, riâyet-i sübhâniyesini, kilâet-i sübhâniyesini, hıfz-ı sübhânîsini, nusret-i sübhâniyesini, aşk u iştiyak-ı sübhâniyesini dirilişimizin vesilesi olarak ruhlarımıza ifâza buyursun, bizi onlarla teyîd buyursun!.. Evet, “Tut elimden, tut ki edemem Sen’siz!..” mülahazası bu. “Tut elimden, tut ki edemem Sen’siz!..” mülahazasını içimizde güçlendirsin, bizi taklîd girdabından halâs eylesin!.. Göreneğe Bağlı Taklîd Hastalığı ve Ülfet Marazı İnsanlar, hemen birden bire “tahkîk”e adım atamayacaklarından/atamadıklarından dolayı, Usûlüddîn ulemâsı “taklîd”i kabul etmişler. Fakat üzerinde çok münakaşa yapılmış. Görenekten gelen “inanma”, görenekten gelen “Müslümanlık”, görenekten gelen “namaz”, “oruç”, “hac”, “zekât”. Bunlarda taklîde takılıp kalmak, bugünkü İslam dünyasının problemleri!.. Evet, İslam dünyası, göreneğin ötesine geçemeyince ve bir de daha sonra işi, özüyle, ruhuyla, derinliğiyle edâ edemediğinden dolayı göreneğe ülfet ve ünsiyet virüsleri de musallat olunca, bütün bütün her şeyini kaybetmiş. Oysa bir şey olabilmek için -esas- o görenekten ve o gelenekten de öteye yürümek lazım. Bu, gelenekleri nefiy değil, öyle anlaşılmamalı. Fakat sadece Allah’ın vaz’ ettiği disiplinlerle -bir yönüyle- rafine edilmiş, o süzgeçten geçmiş gelenek, görenek, örf ve âdet, tâli derecede edille-i şer’iyye’den sayılmış. Yani, bunların tali derecede birer delil olmaları dinin temel disiplinlerindeki referanslara bağlanmış. Onun için en önemli olan husus, taklîd’den sıyrılıp adım adım tahkîk’e yürümek ve onda derinleşmektir. Sadreddîn-i Konevî ifadesiyle “marifet şerbeti”ni içmektir. Devamı: http://herkul.org/bamteli/bamteli-serbet/

SİTENE EKLE
<iframe width="650" height="385" src="http://www.shaber3.com/web-tv/embed/20724/650/" allowfullscreen frameborder="0"></iframe><br/><p><a href="http://www.shaber3.com/web-tv/bamteli-serbet-20724-video-haberi/" target="_blank" title="Bamteli: ŞERBET">Bamteli: ŞERBET </a> | <a href="http://www.shaber3.com/web-tv/" target="_blank" title="Samanyolu Haber">Samanyolu Haber</a></p>
  • 19 Ara 2016 14:20
    iii