Yalan nedir?- ANALİZ

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Cumartesi, Ağustos 6 2016
İşte Ahmet Kurucan'ın Zaman Amerika'da yazdığı analiz
Yalan nedir?- ANALİZ
Yalan

1992 yılından beri dini ve toplumsal hadiseler ekseninde yazıyorum.

Yalan hakkında bir çok yazı kaleme aldım.

“Beyaz Yalan” başlıklı bir yazım vardı mesela.

Müspet manada o kadar çok okuyucu tepkisi almıştım ki kendi kendime “Demek ki yaraya tuz basmışım?” dediğimi hatırlıyorum.

Okuduğunuz bu yazı da yalanı konu edinen bir başka yazı olacak.

Son yazı olmayacağına eminim.

Tabii Allah ömür verirse.

Neden mi böyle düşünüyorum?

Çünkü “yalan söylemesi, yalan konuşması muhaldir ve müstahildir” dediğimiz insanların hayatında yalan yer almaya başladıysa benim başka türlü düşünmem mümkün değildir.

Nedir yalan?

Yüzlerce tanım ortaya konabilir.

Nitekim konmuştur da.

Tefsirden hadise, fıkıhtan ahlaka yüzlerce kitaba bakın; hemen her birinde farklı bir yalan tarifi ile karşılaşabilirsiniz.

Ansiklopediler hakeza.

Tıp biliminde bile nice tarifleri var. Hem de sebep ve sonuçları ile birlikte.

Benim bu tarifler içinde en çok beğendiğim ve adeta zihnime kazınan tarif Fethullah Gülen Hocaefendi’ye aittir.

Hatırımda kaldığı kadarıyla yazacağım.

Kelimesi kelimesine olmayabilir ama muhtevayı aynıyla yansıtıyor.

Hadis rivayetindeki “hadis bi’l mana” gibi değerlendirebilirsiniz bu intikali.

“Yalan, ilm-i ilahiye muhalif olan beyandır.” Nokta.

Gerçekten nokta.

Neden?

Daha ötesi yok da ondan.

İnancımıza göre Allah’ın ilim dairesi dışında hiç bir şey yoktur.

O her şeyi bilir, görür, duyar.

Bu haberler de ilginizi çekebilir