Yargı bağımsızlığı artık hayalden ibaret
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cuma, Ekim 13 2017
Yapılan uygulamaların darbe dönemlerinde yapılanlara benzediğini belirten Ertuğrul Günay “Bu uygulamalar ileride telafisi imkansız ve açıklaması zor mağduriyetlere yol açıyor” dedi.

Yeni Asya Gazetesi OHAL sürecinde yaygınlaşan hak ihlalleriyle ilgili Eski Kültür ve Turizm Bakanı ve aynı zamanda hukukçu olan Ertuğrul Günay ile bir röportaj yaptı.. İşte Yeni Asya Gazetesi'nde Ülker Yılmaz Çaba'nın gerçekleştirdiği röportaj
Ertuğrul Günay, son dönemlerde yaşanan gözaltı ve tutuklamaları, KHK’lar ile yapılan ihraçları, kurulan OHAL Komisyonu’nu, ByLock’un delil sayılıp sayılamayacağı, yargı birimlerinin bu uygulamalara karşı tavırlarını ve yetkili kurumların yaşanan bu süreçteki sessizliklerini değerlendirdi. Sorularımızı cevaplayan Günay, “Şimdi, bir darbe girişimi önledikten sonraki süreçte yapılan uygulamaların, darbe dönemi yargılamalarına benzemesi büyük bir talihsizliktir. Bu uygulamalar ileride telâfisi imkânsız ve açıklaması zor mağduriyetlere yol açıyor” ifadelerini kullandı.

20 Temmuz 2016’dan bu yana devam eden OHAL uygulamalarını evrensel hukuk kriterleri ile temel hak ve özgürlükler açısından değerlendirir misiniz?
Türkiye, 15 Temmuz 2016’da karanlık ve kanlı bir darbe girişimi yaşadı. Böyle bir olaydan sonra, bir süre için Olağanüstü Hal ilânı doğal kabul edilebilir. Ancak, üzerinden bir yıl geçtikten sonra OHAL’in halen ve aynen devam etmesi ve bu süreçte çıkarılan kararnamelerin, OHAL ilânını gerektiren olay ve durumların dışına taşması kabul edilemez. Kaldı ki bu kararnameler, anayasa hukukunun, özünü korumak için yıllardır güvenceler oluşturmaya çalıştığı temel hak ve özgürlükleri zedeleyen, kullanılmaz hale getiren düzenlemelere ve uygulamalara yol açtı. Bu uygulama Türkiye’nin halen yürürlükte olduğunu varsaydığımız Anayasa ilkelerine de, evrensel hukuk kurallarına da aykırıdır.
Bu haberler de ilginizi çekebilir

ŞERİF ALİ TEKALAN

KADİR GÜRCAN

ABDULLAH AYMAZ

KEMAL GÜLEN







