'Yatak odamızda onun resmiyle uyanmak zorundaydık'
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cumartesi, Eylül 9 2017
''Bediüzzaman, Şeytanın Allah’ın kullarını avlama metotlarını 6 ana desisesine dayandırır. Bunlardan ikisi bu yazının konusu olan korku ve tamâ’ yani maişet endişesi diyebiliriz.''
Yıllar önce Suriye’ye gezmeye gittiğimde, araştıracaklarım arasındaki önemli konu '1982 Hama katliamı' idi. Hafız Esad dönemi Suriye Rejiminin acımasız saldırılarında on binlerce sivilin katledildiği bu olayın kurbanlarından birinin oğluyla Şam’da Hamidiye Çarşısı'nda tanıştım. Konuyu açmamla, birden arkasını dönüp uzaklaşması bir oldu. Çok şaşırmıştım doğrusu. Çoğu dükkânda veya arabanın üstünde Baba Esad ve Oğullarının resmini gören safiyane Türk Turistler, “Başkanlarını ne de çok seviyorlar!” derlerdi.. Heyhat 'devlet başkanına imâlı bir eleştirinin dahi insanları çocuklarından ve güneşten mahrum ettiği bir ülke nasıl olurmuş'u okuyarak bilemeyenleri kader her şeyde olduğu gibi göstererek, yaşatarak öğretiyor.
İstanbul’da, Iraklı, ressam ve heykeltıraş Türkmen bir dostum vardı. Bir gün bana demişti ki: “Türkiye’ye geldiğim zaman sağından solundan insanlar, “Saddam gibi bir kahramanı, Amerika zalimi karşısında nasıl yalnız bırakırsınız?” diye bize zılgıt çekiyorlardı. “Hayret” dedim “demek ki içeride insanlarına adeta kan kusturan böyleleri, uzaktan harika adamlar olarak görülüyorlar.”
Bakın size anlatayım. Irak’ta sürekli ev teftişleri olurdu. Yatak odalarında uyanır uyanmaz Başkan Saddam Hüseyin portresiyle uyanmak zorundaydınız. Bana, büyük bir binaya asılmak üzere sipariş verilen devasa Saddam resmini yetiştirememe korkusunu halen hissediyorum. Bugün bile gece yarıları kurşuna dizilme rüyalarıyla çığlık atarak uykudan uyandığım oluyor.”
Saddam’ın yıkılmasıyla birlikte yıkılan heykellerinden birini terliğiyle döven insanı tüm dünya televizyonlarda izlemişti. Emin olun o abartılı tepkiyi sergileyen zat, zamanında Saddam'a övgülerde de aşırıya kaçan bir kişiliktir. Korku işte böyle sahibinin karakterini bir sıvı gibi kalıptan kalıba sokuyor, bir uçtan bir uca sürüklüyor.
Arnavutluk Tiran’da tanıdığım bir Türk işadamı, servis arabasının şoförünün yeni doğan bebeklerinin kulağına ezan okuma sünnetinden bahs
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkmadı! ”Bu karar, Saran’ın değil, Fenerbahçe’nin gücüdür”2.'Ukrayna'daki savaş 90 gün içinde sona erebilir!'3.Melih Gökçek mahkum oldu: 20 bin tl tazminat ödeyecek!4.Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı adli kontrolle serbest bırakıldı5.MHP'li Yıldız'ın kapsam dışı kalanlar 'sabretsinler' çıkışı siyasiler için de bir anlam taşıyor mu?
6.Can Holding soruşturmasında yeni gelişme!7.OYAK'ta neler oluyor? Üyeler deprem yardımları tutarsız olunca hesap sordu!8.Barış Terkoğlu adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı9.Zelenskiy: ABD ile anlaştığımız konular var!10.Kıyamet için gemi inşa ettiren sahte peygambere büyük öfke: Gemiyi ateşe verdiler

PROF. DR. OSMAN ŞAHİN

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI
ÇOK OKUNAN HABERLER

AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkmadı! ”Bu karar, ...

'Ukrayna'daki savaş 90 gün içinde sona erebilir!'

Melih Gökçek mahkum oldu: 20 bin tl tazminat ödeye...

Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı adli kontrolle ser...

MHP'li Yıldız'ın kapsam dışı kalanlar 'sabretsinle...


