Köprü olarak diyalog

Abdullah Aymaz

Abdullah Aymaz

08 Ara 2025 00:09

  • Arkadaşımız  Kadir  Boyacı Münih’ten bildiriyor:

    Münih Kültürhaus’da Biraraya Gelişlerin Gecesi

    Münih – Bu, çokça sözü edilen "toplumsal çeşitliliğin" yalnızca siyasi bir slogan olarak kalmayıp, yuvarlak masalarda, kısık sesli sohbetlerde ve ortak anlarda gerçekten yaşanır hale geldiği akşamlardan biriydi. 27 Kasım 2025 tarihinde, Kültürlerarası Diyalog Merkezi IDIZEM e.V., geleneksel Diyalog Yemeği için Münih Kültürhaus’a davette bulundu; siyaset, farkli dini camialardan, bilim, medya ve sivil toplumdan 180'i aşkın konuk bu davete icabet etti.

    Yirmi Yılı Aşan Diyalog Geleneği

    2001 yılında Münih'te kurulan ve Almanya Diyalog Kurumları Birliği (BDDI) üyesi olan IDIZEM e.V., Almanya'daki ilk Hizmet diyaloğu derneklerindendir. Yirmi yılı aşkın süredir Diyalog Yemeği ve Diyalog Ödülü etkinliklerini dönüşümlü olarak düzenleyen dernek, şehir sınırlarını aşan bir takdir gören bir format yerleştirmiştir.

    Bavyera Eyalet Hükümeti Uyum Sorumlusu Karl Straub (CSU), selamlama konuşmasında, "IDIZEM, dinler ve kültürlerarası diyalog için muazzam bir çalışma yürütüyor ve gerçek buluşmaların mümkün olduğu alanlar oluşturuyor." diye vurguladı. "Bu çalışma, bugün her zamankinden daha mühimdir." diyerek IDIZEM Diyalog derneğinin çalışmalarını takdir etti.

    Şiddetsizliğin Hakikati

    Gecenin odak noktasını, Prof. Dr. Wolfgang Palaver'in (Innsbruck Üniversitesi) "Barışa Giden Yol Olarak: Şiddetsizliğin Hakikati" başlıklı onur konuşması oluşturdu.

    Şiddet, din ve toplumsal uzlaşma üzerine yaptığı araştırmalarla uluslararası alanda tanınan Palaver, konukları Mahatma GandhiNelson Mandela ve Fethullah Gülen gibi büyük şahsiyetlerin düşünce dünyasında ilham verici bir yolculuğa çıkardı.

    Gandhi'nin satyagraha'sının, yani "hakikate sarılmanın," aktif şiddetsizliği mümkün kılan bir sevgi ve ruh gücü olduğunu hatırlattı. Gandhi'nin dinleri "aynı bahçenin çiçekleri" olarak görmesi, dinler arası diyaloğun ne kadar derinlemesine örülebileceğini gözler önüne seren bir imgeydi.

    Palaver, bu düşünceyi, Gandhi'yi "sarsılmaz bir şiddetsizlik örneği" olarak nitelendiren Fethullah Gülen'in çalışmalarıyla ilişkilendirdi. Palaver'e göre, Hizmet Hareketi mensupları, uzun yıllardır "Hristiyan-Müslüman diyalogunda güvenilir ortaklardır."

    Nelson Mandela'ya atıfla, Palaver gerçek barışın asla intikama değil, affetmeye dayandığını vurguladı:

    "Mandela, acı hatırasının yeni yaralar açmaya değil, gerçek uzlaşmanın yolunu açmaya hizmet etmesi gerektiğini anlamıştı."

    Aynı zamanda Palaver, Butça'daki savaş suçları gibi ağır cürümleri "unutmaya terk eden" siyasi af konseptlerine karşı uyardı. Adaletsiz bir barışın aldatıcı bir barış olduğunu belirtti.

    Affetmenin Dini Kaynakları

    Palaver'in İbrahimi dinlerin kutsal metinlerine yaptığı vurgu özellikle etkileyiciydi. Bilinen örnekler üzerinden affetmenin manevi gücünü gösterdi:

          Yusuf'un kardeşlerini affetmesi: "Bugün size kınama yok!" (Yusuf Suresi, 12:92)

     

            Peygamber Muhammed'in kendisine eziyet edenler için duası: "Allah’ım, kavmimi bağışla, zira onlar bilmiyorlar."

    Palaver, bu örneklerin bize, "Barışın asla sadece siyasi değil, daima insani ve manevi olarak da kazanıldığını" hatırlatması gerektiğini söyledi.

    İz Bırakan Buluşmalar

    Akşamın moderasyonunu, on iki yıldır programı ustalıkla yöneten ve konuklara sadece dinleme değil, aynı zamanda birbirleriyle diyaloğa girme alanı da tanıyan Monika Eckert üstlendi. Yemeğe, ince ruhlu performansı atmosferi ve sohbetleri birleştiren Zeki Göcmen'in müzikleri eşlik etti.

    Aralarda sesler ve diller, siyasi vurgular ve kişisel hikayeler birbirine karıştı. Yahudi cemaatinden konuklar, Müslüman ve Hristiyan dernek temsilcileri, Bavyera Eyalet Parlamentosu üyeleri, konsolosluk temsilcileri ve Münih ile çevresinden çok sayıda kanaat önderi birbiriyle sohbete daldı.

    Bir katılımcı, “Bu akşamın güzelliği sadece yemekte değil; aynı masayı paylaştığın insanlarla kurduğun bağda.” diyerek memnuniyetini ifade etti.

    Başka bir konuk ise şöyle ifade etti: "Bölünmelerin daha sesli hale geldiği bir zamanda, sessizce birleştiren mekânlara ihtiyacımız var."

    Toplumsal Barışa Sessiz ama Etkili Bir Katkı

    IDIZEM e.V.'nin Diyalog Yemeği, farklı köken, din ve dünya görüşünden insanların, tartışma kipinde değil, karşılıklı merak ruhuyla bir araya geldiği alanların ne kadar önemli olduğunu etkileyici bir şekilde gösterdi.

    Toplumsal kutuplaşmanın arttığı bir dönemde, bu tür etkinlikler farklı bir işaret koyuyor: Diyaloğun safdillik değil, zaruret olduğunu ve barışın her zaman insanların birbirini dinlemeye hazır olduğu yerde başladığını hatırlatıyorlar.

    Bir konuk, akşamı özetlerken, “Bu tür girişimler, barış içinde bir arada yaşama kültürümüz için paha biçilemez.” dedi.

    İnsanlar Kültürhaus‘dan, kültürler arası alışverişin sadece büyük sahnelerde değil, tıpkı o akşam olduğu gibi, insanlar barış yollarını birlikte aramaya istekli olduklarında, sıradan masalarda da gerçekleştiği hissiyle ayrıldılar.

    Salondan çıkarken herkesin yüzünde aynı sessiz farkındalık vardı: "Diyalog, geleceğin değil, bugünün acil ihtiyacıdır."

    08 Ara 2025 00:09
    YAZARIN SON YAZILARI