Anne-babasına zulmeden kimse, çocuklarından çeker mi?

Ali Demirel

Ali Demirel

24 Tem 2020 10:00
  • Anne-babasına zulmeden kimse, çocuklarından çeker mi?

    Bugünkü yazımızda biriken sorulara kısa kısa cevaplar vermeye çalışacağız.
    İlk soru Meliha Hanım’a ait:
    Abdestsiz çocuk emzirilmez diye duydum. Doğru mu?
    Zannediyorum sorunuzdan kastınız gusül abdesti alması gereken bir annenin çocuğunu emzirip emzirememesi. Çünkü halk arasında daha çok bu soru yaygın.
    Bir annenin bebeğini emzireceği zaman abdestli (namaz veya boy abdesti) olması şart değildir. Her durumda bebek emzirilebilir. Ancak çocuğunuzu manaya karşı açık olması adına özellikle gusül abdesti almadan emzirmemeniz takdir edilesi bir hassasiyettir. Mana büyüklerinin tavsiyesi de bu istikamettedir. 

    Adağın geç yerine getirilmesinde sakınca var mıdır?

    “Eşim hapishaneden çıkarsa bir kurban keseceğim diye adak adadım. Eşim hapisten çıktı çok şükür. Ancak çok borcumuz olduğu için adağımı hala yerine getiremedim. Adağın geç yerine getirilmesinde herhangi bir sakınca var mıdır?” (S.M.)

    Adağınızı belli bir zaman içinde yerine getirmek üzere adadıysanız, fıkhi yönden böyle bir adağın yerine getirilmesi vacip olur. Nitekim Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de verilen sözde durulmasını, ahde ve akitlere bağlı kalınmasını (Mâide, 5/1; İsrâ, 17/34), Allah’a verilen sözlerin ve yapılan adakların yerine getirilmesini emreder (Nahl, 16/91).
    Efendimiz (s.a.s.) de konuyla alakalı, yapılan adakların yerine getirilmesi konusunda hassasiyet gösterilmesini istemiştir. (Buhârî, Eymân, 28, 31; Müslim, Nezir, 8).
    Ancak adağınızı yerine getirecek imkandan şimdilik yoksun olmanız elbette geçerli bir mazarettir. İmkan bulduğunuz an kurbanınızı kesebilirsiniz. 

    Anne-babasına zulmeden kimse, çocuklarından çeker mi? (Y.T.)

    Bu şekilde bir genelleme yapmak doğru değil. Yani anne babasına zorluklar yaşatan her çocuk, aynısını kendi çocuklarından görecek diye bir kaide yok.
    Nitekim Rabbimiz Kur’an’da “Hiçbir kimse başkasının günah yükünü taşımaz.” (İsra, 17/15) ve “Zerre ağırlığınca hayır yapan onu bulur, zerre ağırlığınca şer yapan da onu bulur. (Zilzal, 99/7-8) buyurur. 
    Bu ayetler açıkça herkesin ancak kendi yaptıklarından sorumlu olacağını ifade ediyor. Yani genel bir kaide olarak hiç kimse başkasının işlediği suçtan dolayı sorumlu olmaz ve cezaya çarptırılmaz. 
    Ancak Rabbimiz hata yapan, günah işleyen bir anne babaya cezasını bu dünyada da verebilir, ahirette de. Şayet dünyada verecekse onları çocuklarıyla imtihan edebilir. 
    Yani çocuğunun başına musibet gelmesi anne ve babaya bir ızdırap vereceğinden, dolayısıyla anne ve babaya da bir ceza mahiyeti taşır. Yani anne baba imtihan gereği çocuklarından çektiği sıkıntılar ile kendisine mukadder cezasını bu dünyada çekebilir.

    Zilhicce orucu hakkında bilgi verebilir misiniz? (Merve)

    Malumunuz İslâm'ın beş esasından biri olan hac ibadetinin yerine getirildiği umumi af ve bağışlanma ayı Zilhicce’nin içerisindeyiz. Bu mübarek ayın 1'inden 10'una kadar olan zaman dilimi Kur’an’ın ifadeleriyle "leyâli-i aşere" yani 10 mübarek gecedir. 
    Bu günlerin ne kadar bereketli olduğunu Sevgili Peygamberimiz şu ifadelerle anlatıyor: "Günlerden hiçbiri yoktur ki onlarda yapılan bir iş Zilhicce'nin ilk on gününde yapılan işten daha faziletli ve yüce, Allah'a daha sevgili olsun..." (Tirmizi, Savm, 52; Darimi, Savm, 52)
    Bunun dışındaki aşağıdaki hadisler bu ay içerisinde özellikle oruç tutmanın kıymetini anlamamız adına dikkat çekici:
    “Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya, bir gecesini ihya etmek de Kadir gecesini ihya etmeye bedeldir.” (Tirmizi, Savm, 52; İbn Mace, Sıyam, 39)
    Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutana, her günü için bir yıllık oruç sevabı verilir.” (Tirmizi, Savm, 52)
    “Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!” (Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257) Tesbih, Sübhanallah; Tahmid, Elhamdülillah; Tehlil, Lâ ilâhe illallah; Tekbir ise Allahu ekber demektir.
    Evet, Zilhicce’nin başında dokuz gün oruç tutmak müstehaptır. Zilhicce orucuna zilhicce ayının birinde başlanıp dokuzuna kadar tutulabilir. 10. gün Kurban Bayramı'nın ilk günü oluyor. Malumunuz bayram günlerinde oruç tutulmaz. Çünkü bu günler ikram ve sevinç günleridir.

    24 Tem 2020 10:00
    YAZARIN SON YAZILARI