Eskimiş iktidar ruhu, dışarıda ilgi uyarmıyor!

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

28 May 2017 14:03
  • Ülke içi meselelerde didişip durmaktan, dünya gündemini takip edecek salim düşünce kıtlığı yaşıyoruz. Kısa vadeli siyasi başarılarla günü kurtarmak, tek parti ve zorba liderler karmasından siyasi kahramanlar üretmek cibilli bir hastalık. 

    Asırlık siyasi tecrübe olarak en iyi yapabildiğimiz şey bu. İnsanüstü başarılar görmek istiyoruz. Başarı rastlantı olmaktan çıkıp, süreklilik arz edince kendisinden bahsedilmeyi hak ediyor. Abartıları yüklediğiniz omuzlar, kahraman görünmekten çok dünya komedi liglerinde işe yarıyor.

    Ülke olarak dünya aktüalitesinden kopmanın, iç-siyasi inzivanın bedeli ağır. Geçtiğimiz hafta gündemin en önemli konusu İngiltere’de gerçekleştirilen terör saldırısıydı. Saray’a bağlı medya camiasının ABD gezisinde yaşanan itibar kaybını telafi telaşı aklını başından aldığı için terör saldırısı pek dikkatini çekmedi. Hafta içindeki NATO toplantılarında da öncelik, Sayın Cumhurbaşkanı’nın insanüstü(!) kaliteleri değil, dünyanın ortak problemi olan terör saldırılarıydı. Ağır ekonomik yaptırım çanları, bu kez  teröre öyle ya da böyle destek veren ülkeler için çalıyor.

    Vasat insan becerilerine derin manalar yüklemek için can atan o kadar insan var ki! Hissi bağlılık ve şahsi muhabbetin ülke meselelerini akli zeminden koparma konusunda ne derece tesiri olduğunu görmek için, memleketin son üç yıldır düştüğü duruma bakmak yeterli. Adamlarına laf ettirmeyenler, ülkenin her gün derinleşen meselelerini zafer ve cenk türküleriyle örtmeye çalışıyorlar. 

    Dönüp dolaşıp, iyice renk atmış bir partinin tekrar başına geçmek neden bu kadar büyük bir başarı olsun ki? ABD gezisinde aradıklarını bulamayan, hatta acınacak hale düşenler için bir telafi gerekiyordu. Parti içinde sözün kimde bittiğini, mührü kimin basacağını bir kez daha hatırlatmak belki ABD bozgununu hafifletebilir diye düşünüyorlar. “ABD’de adam yerine konulmadık ama, ülke içinde dediğimiz dedik!” raconu gönüllere su serpiyordur herhalde.

    Uzun bir zamandır kendini tekrar illetleriyle boğuşan iktidar partisinin yine umudunu eski gediklilere bağlaması yorgunluk ve tükenmişliğin gün geçtikçe derinleştiğinin en önemli göstergesi. Sin-i iyas’a ulaşmış eski tüfeklerin tekrar doğum yapması için mucize gerekiyor. Eskiye rağbet olsaydı, Bit Pazarına nur yağardı. Düşünüp-taşınıp, iktidarın geleceğini, ununu eleyip, eleği çoktan duvara asmış eski yüzlere terk etmeye razı olduklarına göre başka çıkar yol kalmamış anlaşılan. 

    E, nerede bu oluşumun teorisyenleri, aksakalları, ağır taşları ve abileri? Zorba bir idarenin günübirlik manevraları, öyle anlaşılıyor ki herkesi canından bezdirmiş. An itibariyle Türkiye, demokratik kültürle entegre olmada zorlanan idari sistemin zamanla herkesi tüketen bir hale dönüşmesinin tecrübesini yaşıyor. Kendisini garantiye alanlar dışında, kısa bir zamanda herkes payına düşen mağduriyet ve dışlanmayı tadacak. İstanbul Belediye Başkanı’nın damadından dolayı düşürüldüğü acınası duruma bir baksanıza! 

    Digital ya da sararmış bir fotoğraf karesi tehdidi, suyu ısınan parti-içi muhalif, Saray’a günlük bey’atini aksatan, bağlılık yemininde direnen veya parti mukaddeslerini sorgulayan herkes için söz konusu. 

    Mevcut hükümetin teorisyeni olduğunu her fırsatta ima eden bir zümre şimdilerde birbirlerini suçlamakla, eski defterleri gün yüzüne çıkarmakla meşgul. Onlar, gerektiği yerde şahsiyet ve omurgalı bir duruş sergileyememenin ayıbını bir ömür boyu, omurgasız tek hücreliler kategorisine hapsolarak ödeyecekler. Duayen gazeteci ve yazar takımının birbirlerine karşı kullandıkları dil, lise çağındaki çocukları bile utandıracak halde.

    İktidar partisi, muhalefeti, siyasi düşüncesi, parti teorisyen ve liderleriyle ciddi bir tükenmişliğe gömülen siyasi hayatın on beş yıl önceki vehmi ruh ve heyecanla dirilme şansı hiç yok. ABD ve Nato görüşmelerinde hiçbir varlık izhar edemeyen devletlilerin yüzlerinden hiç de gelecek ümidi okunmuyor. 

    Türkiye, mağdur ve muhalifler için karanlık bir zindana dönüşürken, iktidar sahipleri için de dünyaya kapalı, açık cezaevine dönüşüyor. 

    Kadir Gürcan
    28 May 2017 14:03
    YAZARIN SON YAZILARI