Kelebeğin Kanat Çırpması!

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

08 Haz 2020 10:28
  • ABD'de, her zaman olduğu gibi polisin, siyahi bir genci yok yere öldürmesinin ardından, ülkede sokak gösterileri saman alevi gibi yayılıverdi. Beyaz-ırkçı Polis ekibi, yüzüstü yere yatırılmış gencin “Nefes alamıyorum!” çığlıklarına kulak asmamış. Bir kaç polisin üzerine çullandığı zavallının“I can not breath!” sözleri protestoların sloganı haline dönüştü. 

    Siyahi nüfusun yoğun olduğu şehir ve eyaletlerde, her gün bir benzerine rastlanan bu talihsiz olayın özelliği, bütün fenalığı ile medyaya düşmüş olması. Zenci gençlerin birinci önceliği polise yakalanmamak. Sıradan bir trafik suçundan dolayı öldürülen siyahi insan sayısı korkunç rakamlarda geziyor. Olağan suçlular yaftası, zenci nüfusun boynuna asılmış kötü bir alın yazısı.

    Başkan Trump'ın gizleme ihtiyacı duymadığı Beyaz-Irkçı eğilimi başkanlığı döneminde, azınlıklara karşı girişilen saldırıları artırdı. Başkanlık yetkisini kullanarak affettiği devlet görevlileri arasında ırkçı eğilimi ile bilinen suç dosyası kabarık, psikopat ve karanlık polis şefleri başı çekiyor. Şimdi ona destek verenler de ırkçılığı kutsayanlar. Amerika'da etnik ve ırki ayrımcılık, korona virüsünden daha öldürücü ve her mevsim nüksetme potansiyeline sahip.

    Sokak gösterilerinin önlenemez hale geldiği aynı gün NASA, Kennedy Uzay Araştırmaları Merkezinde dönüm noktası bir araştırmanın heyecanını Amerikan Halkı ile paylaşmayı ertelemedi. Amerikan Uzay Üssü'nün araştırma bütçesi dudak uçuklatacak rakamlarda gezdiği için bir günlük ertelemenin maliyetini kimse göze alamıyor. Gelişmiş ülkelerde, maliyetli ve ciddi araştırmaları damat hatırına destekleyen devlet başkanları pek yaygın değil. Vatandaş, verdiği vergilerin hesabını sormayı biliyor. 

    İyi ama, sokaklar karıştı! Amerika'nın zaman zaman küllenen ama bir türlü yakı tutmayan eski hastalığı yine nüksetti. Gösteriler şehir şehir, eyalet eyalet yayılmaya devam ediyor. New York'ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. “Şimdi uzaya araç ya da insan göndermenin zamanı mı? Şu sokak olaylarını bir selametleyelim! Sonra oturur, NASA ve Elon Musk'un zamansız fantazilerini(!) çitlek yiyerek seyrederiz...” diye aklınıza gelmiş olabilir. Bütün dünyayı Türkiye merkezinden seyretmeye alışmış olmanın kötü hayal kırıklıklarıdır bunlar. Hadiseleri anı anına ve canlı olarak seyredemeyip, sansürlenmiş kayıtlardan takip etmenin sonucu bu! Yine de, meraklarına yenilip “Boynun devrilsin Elon, oralardan düşüp bir yerlerine kıracaksın!” diye bizim gibi endişelenenlerin sayısı da az değil. Uzay mekiğinin kokpitinden paylaşılan görüntüye kalbim titreyerek, korka korka baktım ama muhteşem bir görüntü olduğunu itiraf etmeliyim.

    Kafa karışıklığını gidermek için önce şu esasın altını çizelim; Demokratik ülkelerde sokak olayları, protesto ve gösteriler anayasanın vatandaşlara tanıdığı haklar zümresindendir. Hedefi de mevcut iktidarın yanlışlarından geri dönmesi için farkındalık oluşturmaktır. İşin ucu, askeri darbe, sistem değişikliği ya da iktidardakileri darağacında sallandırmaya dayanmaz. Başkan Trump bunu bildiği için, ekran başında oturup “Aman şimdi kapı çalacak beni almaya gelecekler!” diye tırnaklarını kemirmiyor. O da gidip, uzay mekiğinin fırlatılışını seyretti.

    Bizdeki Saray Hanendeleri'nin göz ucu ile veliyyünimetlerine bakıp, “Efendim, merak etmeyin. Sokak olayları Amerika'da da oluyor. Hepsi aynı.” sözlerine kendileri de inanmıyor. Neden? Çünkü anti-demokratik, despot idarelerde sokak olayları hem hükümet hem de göstericiler açısından farklı manalar ifade eder. İdamlar, dar ağaçları, sürgünler önlenemeyen sokak hareketlerinin bir sonraki aşamasıdır. Gazi Olaylarından dili yanan mevcut iktidarın, o gün bugün insomnia olması boşuna mı? O gösterilerden içeri attıkları adamlara bir türlü ceza yakıştıramadılar. Yok yere bir sürü insanı içeride tutuyorlar. 

    Saray'ın teknoloji ile alakalı vizyonu küçük damadın omuzlarında. Sevgili damat, geleceğin teknolojisi diye pazarladıkları ikinci el ithal malzeme fuarlarına Paşa Babasını çağırmayı ihmal etmiyor. Ancak, bir çok kimse gibi, 2020 genç damat için iyi bir yıl olmadı. Araya virüs girdi, Ramazan girdi. Şimdi de, ağızdan ağza bir ihtilal muhabbeti almış başını gidiyor. Elin oğlu Mars'a tarifeli seferler başlatmak üzere, Yerli Elon'ın kaderine, Kayınpeder'in ihtilal endişelerini dağıtmak düşüyor.

    Son gelişmelerde Saray'dan beslenen yeni bir tür dikkatimizi çekti. Meğer, Saray'a koğuşlanan futurist, çatlak bir ekip de varmış. Tahminimiz, bu yeni türün maaş bordrolarını, Elon Musk tavırlarını pek seven yeni damat imzalıyor. Çünkü küçük damada toz kondurmuyorlar. Suriye krizinde İHA'lar ile gündeme gelen küçük damattan son dört aydır ses çıkmıyordu. NASA'nın son başarısı karşısında afallamış olmalılar ki “İHA'larımız dünyanın bir tanesi!” diyerek moral bulmaya çalışıyorlar. Yani terazinin bir kefesinde Elon Musk, NASA ve SpaceX var diğerinde damat ve İHA'lar. Buyrun tercihi siz yapın!

    Irkçı olaylar ikinci haftasına girerken, bizdeki divanelerin korkuları başka bir boyuta sıçradı. “Acaba ABD'deki sokak hareketleri, yeni Gazi Olaylarını tetikler mi?” diye uçuk kehanetler paylaşıyorlar. Kendilerini ne kadar önemsediklerine bir bakın!  Milyonda bir de olsa, isabet ederlerse kara geçmiş olacaklar. Akıllarınca, Amerika'da kelebeğin kanat çırpması ile oluşacak büyük Tsunamiler'e dikkat çekiyorlar. İktidar ve yandaşlarını kulakları sağır eden teknolojik ilerlemeler değil de, köhne iktidarı tehdit edecek kıpırtılar endişelendiriyor.

    Merak etmeyin bir şey olmaz. ABD ile Türkiye arasında doku uyuşmazlığı gece ile gündüz farkı kadar derin ve aşılmaz bir seviyededir. Orada demokratik kurumlar hala tam kapasite çalışıyor. Asker sokağa inse de işi bitince tekrar kışlasına döner. Anti-Demokratik rejimlerde karargahın ışıkları yandığında ne zaman söneceği hiç belli olmaz. Bu yüzden siz ABD'yi boş verin. Karargahın elektrik faturasından gözünüzü ayırmayın.

    Kadir Gürcan
    08 Haz 2020 10:28
    YAZARIN SON YAZILARI