Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal’a kalsa kendilerine emanet edilen 1.019 şirket çok iyi idare ediliyor. 

Türkiye’nin en büyük gruplarının hükûmet kararnamesi (KHK) ile el değiştirmesinden bahsederken insan biraz hicap duyar.

Mağduriyetler kanun nizam tanımaz bir iktidarın eseri değilmiş gibi işletmecilik dersi vermeye kalkan Gülal’a göre esas sahiplerinin idaresindeki günlere nazaran şirketlerin öz kaynakları bile artmış. 

İyi de bu şirketler zaten ciro, kârlılık ve ihracat gibi kalemlerde parmakla gösterilmiyor muydu? 

Patronların sizden böyle bir talebi oldu da sadece bizim mi haberimiz yok? İnsanların aklıyla alay etmekten başka bir mânâ ifade etmiyor o sözler... 

Eski AKP’li Gülal’ın 21. asırda devlet eliyle yapılan en büyük gaspı maruz göstermeye matuf beyanlarının mürekkebi dahi kurumadı ki Boydak Holding’te Genel Müdür (CEO) Ertunç Laçinel’in imza attığı usulsüzlükler ortalığa saçıldı. 

Laçinel’in Slovakya’da kurduğu kendi şirketi üzerinden Boydak Holding’te 20 milyon Euro zarara sebebiyet verdiği ortaya çıktı. O yatırımlar sayesinde Slovakya vatandaşlığı bile almış.  

Mide bulandıran iddiaların Kayseri’de mahallî gazetelere sızdırılmış olması TMSF’nin tayin ettiği kayyımlar arasında rant taksiminde ihtilaf olduğunu ele veriyor. 

CEO’nun bu kadar işlemi tek başına yapması ve şirkette bunların duyulmaması mümkün değil. 

İktidar cenahında hiç kimse dürüstlükten bahsetmesin. 

Boydak’a emaneten tayin edilen CEO’nun karıştığı suistimal binden fazla şirketin nasıl bir tehdit altında olduğunun en müşahhas misalidir.

 

Haksız kazancı paylaşmak üzere yola çıkanların birbirini sırtından vurması hâdisesi ile karşı karşıyayız. 

Yoksa Boydak’ta işlenen bu suç açığa çıkmazdı. Ne yapıp edip halının altına süpürülürdü.   

   

Bir CEO düşünün yüksek maaş gözünü doyurmuyor ve hülle yoluyla şirketin parasını zimmetine geçiriyor. 

Pekâlâ bu kadar vahim hâdiseyi müteakip neler oldu? 

Holdingin resmî internet sitesinde CEO mesajı kaldırıldı. Laçinel’in yönetim kurulundaki görev tanımı arasında yer alan 'CEO' ibaresi kaldırıldı. 

Bu kadarı kâfi gelecek öyle mi? 

20 milyon Euro’yu bulan zararın hesabı sorulmayacak mı? 

TMSF, savcılığa niçin suç duyurusunda bulunmuyor? 

Filmi başa saralım. 

‘Gönüllülük esasıyla Hizmet Hareketi’ne destek verdiler’ diye mülkiyet hakkı hiçe sayılan Boydak ailesi gibi yüzlerce grup mağdur ediliyor. 

Herkesin seyrettiği bu gaspın ekonomiye faturası gün be gün katlanıyor.

  

Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birinin idaresine TMSF marifeti ile tayin edilmese Laçinel gibi isimler o şirketlerin kapısının önünden geçemezdi. 

Daha evvel Ulusoy’da Lojistik Uzmanı olarak çalışmış. 

Tahmin edin bakalım kiminle teşrik-i mesaide bulunmuş? 

Kaynak Holding’e kayyım tayin edilen İmran Okumuş’un yanında yetişmiş Laçinel. Okumuş’un Ulusoy’u nasıl batırdığı ya da Kaynak’ta çevirdiği dolaplar ancak münhasıran başka bir makalede anlatılabilir. 

‘Kayyım kıyımı’ isimli kitapta ilk üçe girmeye namzet bir isimdir İmran Okumuş...

Kayyım kıyımı alenen işleniyor. El konulan şirketler üzerinden kimlerin servetine servet kattığı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) içinde bile kulaktan kulağa dolaşıyor. 

AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, katıldığı bir televizyon programında Boydak Holding’de TMSF’nin CEO olarak tayin ettiği Ertunç Laçinel’i Başbakan Binali Yıldırım’a şikâyet ettiğini söylemişti. 

Metiner’in, “Atanan CEO’lar kral gibi hareket edemez. Kayseri’den Boydak Holding’den kulağıma kötü şeyler geldi. Bu durumu da Başbakanımıza anlattım. Gereğinin yapılmasını istedim.” sözleri de gösteriyor ki bozacının şahidi şıracı ekonomisi top yekûn memleketi iflasa sürüklüyor. 

Dikkat ederseniz bir dönemin hızlı radikali Metiner, şirketlerin gasp edilmesine itiraz etmiyor. 

CEO krallık yapmasın, işgal ettiği şirketlerde bir iş yaparken danışarak hareket etsin kâfi!  

Velhasıl ‘hırsızlık’ ve ‘zimmet’ iddialarının muhatabı olan Laçinel çıkıp iddialara cevap vermeli. Vazifeden el çektirilince Boydak ailesinin parası geri gelmeyecek. 

TMSF Başkanı Gülal da borçlarını sahiplerine ödettikleri şirketlerin öz kaynaklarını artırdıkları meyanındaki sözlerle hakikati tahrif edeceğine ve planlı gaspa kılıf bulmaya çalışacağına Boydak’ta patlak veren skandalın üzerine gitmelidir. 

Yapanın yanına kâr kalan günlerden geçiyoruz. Bu sözlerim de makes bulmayacak. 

Kediye ciğer emanet edilirse nelerin olabileceğini Boydak Holding’in idaresinin TMSF’ye devredilmesiyle hakke’l-yakîn müşahade ettik. 

Kendi şirketlerine bunlar reva görülürken AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’a methiyeler yağdıran Mustafa Boydak hiç olmazsa şu hırsızlığın fâillerinin tespit edilmesi için harekete geçmelidir. 

Ağabeyi Hacı, kardeşi Memduh, amcazâdesi Şükrü Boydak ve Şükrü beyin eşi Aliye hanımefendi ile oğlu Sami tek delil olmadan hapiste. 

Elleri kolları bağlı o masum insanların böyle bir dosyanın takibini yapması mümkün değil. 

Mustafa bey, hırsızlığın cezasız kalmaması için mahpus yakınları adına bu misyonu ifa etmeyi boynunun borcu bilmeli.