Yeni Türkiye Sözlüğü 2.0

Tr724.com yazarı Veysel Ayhan, 2016 Türkiyesi'nde en sık tüketilen kelime ve kavramların "Yeni Türkiye" penceresinden tekrar yorumladı...

Erdoğan: Bana diktatör miktatör demişler

2016 YENİ TÜRKİYE SÖZLÜĞÜ 2.0 [VEYSEL AYHAN]

CANLILAR…

İNSAN: Toplu veya tek her an ölümle karşı karşıya olan, hayvan kadar bile değer taşımayan canlı türü. Trafik kazalarında öldüğünde “ölü” ama sorumluluğu yönetenlere aitse “şehit” sayılan, yanlış zamanda yanlış coğrafyada var olmuş biyolojik tür.

BİTKİ, AĞAÇ: Çimento ve çelikle soykırımına uğradığı yerlerden dolar ve Euro fışkıran gereksiz toprak ürünü.

HAYVAN: İnsanlara bakıp bakıp hayretle birbirlerini “aman insanlık etmeyin” diyerek ikaz eden, mensuplarından çakal ve sırtlanın bile insanların birbirine yapıp ettiğinden utandığı günahsız, barışçı varlıklar.

MEKÂNLAR… KURUMLAR…

AVRUPA BİRLİĞİ, ŞANGAY: Saray adamının haftanın tek günleri birine bağlılığını bildirdiği çift günleri ise bir diğerine girme sevdasına düştüğü siyasi ve ekonomik bir örgütlenmeler.

EV: Namuslu, dürüst ve eğitimli insanların her sabah gözaltına alınma tehlikesi yaşadığı meskûn mahal.

HAPİSHANE: 6 yıldır tek bir AKP’linin her ne yaparsa yapsın içine girmediği, hırsız ve tecavüzcülerin topluca tahliye edildiği buna karşın ülkenin en dürüst, en namuslu, en eğitimli insanlarının; gazeteci ve yazarların hiçbir hukuk kaidesine dayanmadan esir tutulduğu ortaçağ kalitesinde esir kampı.

İLKÖĞRETİM-LİSE: Bir yılda verilebilecek eğitimin 14 yılda verilemediği boş meşguliyet alanları. Bir aylık kursla öğrenilecek bir yabancı dil düzeyine 14 yılda ulaşılamayan muazzam akıl almaz mekanizma.

İŞ YERİ: Ülkeye çöken mafya mensuplarının iştahını çektiyse el konulmasının eli kulağında olduğu yerler.

ASMA KÖPRÜ: Maliyeti devlet bankasından kredi alınarak karşılanan, sonra 10 katıyla devlete geri satılan ve 25 yıl süresince üzerinden geçen ve geçmeyen vatandaşın haraç ödemeye devam edeceği kârlı yatırım aracı. Müteahhitlik yeter şartı: Google’da “milletin ana… “ sözcükleri yazıldığı an otomatik kendisinin adıyla tamamlanan meşhur müteahhit kadar paylaşımcı olabilmek ve hanedana ödenen komisyonda cömert olmak.

CEMAAT: AKP yönetici elitinin rüşvet ve yolsuzluğa bulaştığını deşifre ettiği iddiasıyla Medyalarına malum mafya çöken ve savunma hakkı elinden alınan, her melanetin, her cinayetin, her hükümet beceriksizliğinin sorumlusu olarak 15 TV, 10 gazete tarafından her gün manşetten iftira atılarak intikam alınan topluluk.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI: Fiili adı AKP müftülüğü. Hırsızlık, dolandırıcılık, çocuk istismarı ve rüşvet gibi suçların günah olduğuna dair hutbe vermenin, açıklama yapmanın yasak olduğu teşkilat. Başında parti müftüsü görev yapar. Atlas bir cübbe ve son model Mercedes’le dinin izzetini sonuna kadar korur. İmamların tali görevi namaz kıldırma memurluğu, asli vazifeleri AKP’li olmayan cemaati fişleme, raporlama ve camiden kovalamadır.

MECLİS: Altında toplanan milletvekillerinin Saray’da ağırlanan muhtarlar kadar itibarının olmadığı, fiili hiç bir hükmü kalmayan tarihi eser.

SARAY: Yeni Türkiye’de TV’lerdeki altyazıdan, kupon araziye; maden izninden petrol komisyonuna kadar her şeye karar verilen, AKP mensuplarının dilediği şirkete çökmek için secdeye varıp izin beklediği; “darbecilerin” bile bomba atmaya kıyamadığı külliye. Misafir ettiği hanedanın ölene kadar ayrılmayı akıllarından bile geçirmediği, Beyaz Saray’ın 6, Kremlin’in 12 katı büyüklüğündeki dev yapı.

GAZETE: Her gün aynı adamın boy resminin 1. Sayfasını kapattığı ve her gün bıkıp usanmadan Saray’a teslim olmayan toplum kesimlerinin karalandığı, bin bir yalanla iftira edildiği selülozdan üretilen çöp hammaddesi.

TELEVİZYON: Yine o adam konuştuğunda çocuk kanalları dâhil hepsinin canlı yayına geçtiği, cihazının kumandası her evde olan ama yayının kumandası sadece Saray’da olan teknolojik cihaz.

TÜBİTAK: Yıllardır insanlığa hediye edilebilecek tek bir icadın yapılmadığı ve teknolojik cihazın üretilmediği ama meşhur “sıfırlama tapelerinin” montaj olduğunu anında çözen, hayvanat bahçesinden getirilen müdürle NASA’ya meydan okuyan ünlü bilim-araştırma yuvası!

ÜNİVERSİTE: Bilim, araştırma, deney, tez ve tebliğ’in artık bir hükmü kalmadığı, AKP bayrağı önünde poz vermiş Saray nargilecilerinin bile rektör olabildiği, Saray insanına fahri doktora vererek terfi edilen içi boş büyük yapılar.

YURT: Adı tecavüz ve istismarla özdeşleşmiş vakıf ve derneklere teslim edilmiş, radikal örgütlere arka bahçe misyonu yüklenmiş talihsiz yapılar.

MAKAMLAR… KAVRAMLAR…

ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI: Milletin kendisine emanet ettiği anayasa paçavraya çevrilirken, her bir maddesi tecavüze uğrarken Saray’a doğru önü ilikli hazır olda bekleyen ilkeli şahsiyet. Yeterlik şartı: Parti trolü düzeyinde adalet bilgisi, Burhan Kuzu seviyesinde hukuk vizyonu.

BAKAN: Fiili olarak cumhurbaşkanı damadına bağlı, Saray’dan yollanan talimatları sorgulamaksızın yerine getirmekten sorumlu personel. Yeterlik şartı: Kamyon şoförü ile simsar arası bir vizyon.

BAŞBAKAN: Düşük profil. Sekreterden düşük, iç güveysiden hallice, Ankara valiliği gibi bir makam. Yeter şart: Bülent Arınç’ın deyimiyle şey edildiğinde şey etmeyecek, mesele yapmayacak asgari bir kişilik.

BELEDİYE BAŞKANI: O ilin veya ilçenin rantını, arsalarını, AVM’lerini AKP’lilere adil bir şekilde pay edebilmesi ama ağababaların aslan payını asla unutmaması yeter şart. Gerek şart ise küçük birer Melih Gökçek olup deveyi hamuduyla değil sürüsüyle götürebilmek.

CUMHURBAŞKANI: Yasama, yürütme ve yargının başı. TSK’nın Başkomutanı, medyanın gazetelerin ve Televizyonların göstermelik sahipleri üzerinden patronu ve fiili yayın yönetmeni. Tarihte hiç bir padişaha nasip olmayan ama hemen her diktatörün sahip olduğu yetkilere sahip demokrasi aracı indi-bindi yolcusu.

CUMHURİYET: Bir zamanlar bu coğrafyada az çok uygulanan sonra Afrika ülkelerine terk edilen yönetim biçimi.

GENELKURMAY BAŞKANI: Cumhurbaşkanının dizi dibinden ayrılamamak, komutan postası gibi peşinden koşabilmek, ilgili ilgisiz her yerde yanında poz vermek artık bu makam için gerek şart. Kökleşmiş harp akademileri, okullar, yetkin kadrolar yerle bir edilirken kılı kıpırdamadan selam durabilmek ekstra özellik. Yeterlik şartı: Yukarıdaki şartları yerine getirebilecek bir ikinci asker bulmak çok zor.

ERGENEKON VE BALYOZ TUTUKLUSU: Darbe yapmayı akıllarından asla geçirmemiş, onlarca darbe konuşmasını Marslıların montajlayıp onlara yıktığı, demokrasi sevdalısı Çetin Doğan emsali sevgi insanları.

DOLAR: Malum zat konuştukça fırlayan ve ayakta alkışlayan para birimi. Saray yargıçlarının 1 tanesini taşıyanı hapse attığı ama ayakkabı kutusu ve bavulla çalanı bakan yaptığı, bunları yakalayan polis ve savcının derhal meslekten atıldığı kutsal mevduat aracı.

HÂKİMLER SAVCILAR YÜKSEK KURULU ÜYELİĞİ: Saray’ın talimatçısı adalet bakanından gelen emirlerini anında uygulayabilen, AKP’lileri üzen yargıçları meslekten derhal atan tarifi zor bir “canlı” türü. Dünya hukukun üstünlüğü endeksinde Özbekistan ve Sırbistan’ın altına inmemizi sağlayan yetkinlik! Yeterlik şartı: 140 karakteri aşmadan tweet atabilen trol düzeyi.

HÂKİM: Saray’dan veya saray’ın dalkavuk ve yancılarından gelen telefon, SMS, not ve sözlü mesajlarla önüne geleni tutuklayan veya tahliye eden aksini yaparsa duruşma sonrası eli kelepçeli olarak adliyeyi terk edeceğinin bilincinde vicdanlı hukuk insanı.

GAZETECİ-YAZAR: Bir gözü ile Saray’ı, diğer gözü ile gündemi takip eden, cemaate çakarak muhalif pozlar veren, kazara doğru bir söz söylediğinde ikaz edilen, yumruğu yiyince Ahmet Hakan gibi artık akıllı olan, Abdülkadir Selvi gibi 90 saniyede 180 derece dönebilen tek çekirdekli, çift omurgalı canlı türü. Bu vasıfta değilse ya hapishanede hücrede veya yurtdışında sürgündedir.

İKİ BİN ON ALTI: Lanetli sayı. Ülkenin Kuzey Kore’ye evrildiği, Hitler’in ruhunun mahkemelere karabasan olarak çöktüğü, Mussolini faşizminin pabucunun dama atıldığı ve ekonominin teorik olarak battığı ama Saray’ın en mesut olduğu yıl.

ON BEŞ TEMMUZ: Darbe girişimini önleme bahanesiyle ertesi sabahtan itibaren en az 5 darbelik tasfiye yapılan faydalı girişim. Baş aktörleri Erdoğan, Akar ve Fidan’a “ne olduğunun” sorulmasının yasak olduğu şiddet içeren tiyatro eseri.

MHP: Yakalarında 3 hilal olduğu için kendilerini hâlâ MHP’li sanan, AKP’li bir grup milletvekilinin oluşturduğu kurt etinden mangal partisi.

MİLLETVEKİLİ: Tek bir sorumluluğu kumandasına basılınca elinin kalkması. Tekrar basınca inmesi. Yeterlik şartı: Kumanda cihazıyla senkronunu kaçırmaması kâfi.

MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI: Suriye’den Türkiye’ye füze atabilecek kadar geniş yetkilerle donatılmış, dünyanın her yanına silah sevk eden, Saray ve hanedana kendini garantide hissettiren özel güvenlik kurumu. On binlerce personeliyle burunun dibindeki darbe girişimini Saray’ın menfaatleri için son dakikasına kadar görmemeyi başaran istihbarat servisi.

MÜSLÜMANLIK: Müntesiplerince tarihin en büyük ihanetine uğrayan, içi boşaltılan değerleri alt üst edilen din. Saray’a rükû ettiyse her türlü yamyam ve sırtlanın; Yiğit Bulut, Egemen Bağış, Metin Külünk, Turgay Güler ve Ergun Diler’in dahi başına takke takıp “dindar” olabildiği garîp ve sahipsiz din.

POLİS: AKP il ve ilçe onayı almadan asla olunamayan, bu onay olduğunda ise hiç başka bir yeterlik gerekmeyen En Nusra, El Kaide ve El AKP muhibbi güvenlik personeli. Gerek şart: Hırsızları değil, zekât, sadaka ve burs verenleri yakalamak.

VALİ: Parti il başkanına bağlı onun sözünden dışarı çıkmayan hiç olmazsa Efkan Ala kadar Türkçe bilen protokol memuru. Yeterlik: Vali Avni Coş kadar hacıyatmazlık.
<< Önceki Haber Yeni Türkiye Sözlüğü 2.0 Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER