3. Gıda Güvenliği Kongresi

3. Gıda Güvenliği Kongresi -Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Saner: (Okul sütünden zehirlenme iddiaları) Ülkemizde süt tüketimi çok az olduğu için laktoz intoleransı olabilir. Sütün üretiminde teknolojik bir hata olmuş


İSTANBUL (A.A) - Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Samim Saner, okul sütünden zehirlenme iddialarına ilişkin, Türkiyede süt tüketimi az olduğu için laktoz intoleransı olabileceğini belirterek, Sütün üretiminde teknolojik bir hata olmuş olabilir. Gerçi UHT, sütle ilgili teknolojinin en güvenilir yöntemlerinden biri. Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile yaptığımız görüşmeler sonucu henüz ortaya çıkan bir şey olmadığı cevabını aldık dedi.
     Gıda Güvenliği Derneği koordinatörlüğünde, Uluslararası Gıda Koruma Birliği (IAFP) işbirliği ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı desteğiyle düzenlenen 3. Gıda Güvenliği Kongresinin açılışında konuşan kongre başkanı da olan Prof. Dr. Saner, kongreyi daha ileriye götürme kararlılığıyla, kongrede iki gün boyunca yerli ve yabancı akademisyenler, bürokratlar, tedarikçiler, üreticiler, perakendeciler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere tüm taraflarla gıda güvenliği için ortak hareket edebilme, güçlerini birleştirme ve ortak akıl üretme fırsatı bulacaklarını anlattı.
     Saner, Balkanlar, Türk Cumhuriyetleri ve Orta Doğu coğrafyasında gıda güvenliği konusundaki en önemli kongre organizasyonu olmak ve bu coğrafyada Türkiyeyi gıda güvenliği konusunda ön plana çıkarmak en önemli hedeflerimizden biri. Yurt dışından ve ülkemizden konusunda uzman 42 konuşmacının bilgilerini aktaracağı kongremiz, gıda sektörünün gelişimi ve kamuoyunda gıda güvenliğinin doğru algılanmasında önemli bir referans noktası haline gelmiştir diye konuştu.
     Açılışın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Saner, Türkiyede gıda kaynaklı gelişen çeşitli enfeksiyon hastalıklarının bulunduğunu belirterek, kongrede gıda güvenliğine ilişkin bütün konuları tartışacaklarını belirtti.
     Saner, güvenli gıdanın, tüketicinin herhangi bir ürünü, sağlığını bozacak herhangi bir madde olmadan tüketebilmesi olduğunu vurgulayarak, En az riskli ürünler, kontrole tabi olanlardır. Kontrol içinde olan, sistem içinde kayıtlı olan ürüne yönelmeliyiz dedi.
     Piyasada organik adı altında satılan ürünlerin sağlıklı olup olmadığı konusuna da değinen Saner, Organik olmanın standardı var. Profesyonel bir üretim tarzı organiklik. Açık ürünlere güvenmemek lazım. Eğer üzerinde organik logosu yoksa, o ürünün organik olduğuna dair delil yok diye konuştu.
     Saner, önemli eksikliklerden birinin gıda kaynaklı hastalıkların istatistiklerine erişilememesi olduğunu dile getirerek, Sağlık Bakanlığının yeni yapılanması var, umarım bununla birlikte bu alan da gelişebilir dedi.
     Basın mensuplarının okul sütünden zehirlenme iddialarına ilişkin sorusu üzerine de Saner, çocukların neden rahatsızlandığına yönelik henüz bir netlik olmadığını, çalışmaların sürdüğünü söyledi.
     Prof. Dr. Saner, Birincisi, ülkemizde süt tüketimi çok az olduğu için laktoz intoleransı olabilir. Sütün üretiminde teknolojik bir hata olmuş olabilir. Gerçi UHT, sütle ilgili teknolojinin en güvenilir yöntemlerinden biri. Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile yaptığımız görüşmeler sonucu henüz ortaya çıkan bir şey olmadığı cevabını aldık diye konuştu.
     Türkiyenin, laktoz intoleransının diğer ülkelere göre daha sık görüldüğü bir coğrafya olduğunu belirten Saner, Sütün tüketilmesinin hemen sonrasında belirtilerin ortaya çıkması toksin olasılığını ortadan kaldırıyor. İntolerans, bünyenin o gıdaya verdiği tepki. Çok mikro miktarda bile tüketmek, tetikliyor dedi.
    
     -Diğer konuşmalar-
    
     Kongrenin Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olan Gazi Üniversitesi Toksikoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Esat Karakaya da gıdanın son derece fazla riski bir arada taşıyan bir unsur olduğunun altını çizerek, Bugün en organik gıdada bile sıfır kimyasal olması mümkün değil, anne sütü dahil. Bunların, risk değerlendirme süreciyle yönetilmeleri gerekiyor diye konuştu.
     Karakaya, gıda güvenliği konusuna bu yönüyle bakılması gerektiğini ifade ederek, gıda güvenliği konusunda uzman olmayanların herhangi bir gıdanın güvenliğine ilişkin yaptıkları spekülasyonların da toplumun kolayca etkilenmesi nedeniyle ciddi risk barındırdığını vurguladı.
     Prof. Dr. Karakaya, okul sütünden zehirlenme iddialarına ilişkin soru üzerine, konunun laktoz intoleransı olduğu şeklinde kuvvetli bir düşünce bulunduğunu belirtti.
     Kongre Bilim Komitesi üyesi olan Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Aykaç ise Gıda güvenliği konusunda en önemli şey, gıda zehirlenmesi denilen gıda kaynaklı hastalıklar dedi.
     Gıda zehirlenmesinin, bir öğün önce yenilen yemekten sonra hemen belirti verdiği şeklinde yanlış bir algı olduğuna dikkati çeken Aykaç, Yediğiniz yemekten kusarsınız, sonra iyileşirsiniz gibi algılanıyor. Çok yanlış bu. Gıda kaynaklı hastalıklar, bir öğün sonra değil, bazen 2 aya kadar uzayan bir sürede ortaya çıkabiliyor diye konuştu.
     Prof. Dr. Aykaç, okul sütünden zehirlenme iddialarına ilişkin soru yöneltilmesi üzerine, UHT sütün hiçbir mikroorganizma kalmayacak şekilde işlemden geçirilen steril bir süt olduğunu vurguladı..
     Bu tür olayların dünyanın her yerinde yaşanabileceğini ifade eden Aykaç, Süt tüketimini arttıracak bir program varken, böyle bir şeyin olması çok büyük talihsizlik ama her yaşta, her dönemde bireylerin süt ürünleri tüketimine devam etmesi lazım. Başka hiçbir yerden alamayacağınız özelliklerin olduğu, biyolojik yararlılığı çok yüksek bir gıda maddesi. Lütfen her yaşta tüketmeye devam edelim şeklinde konuştu.
     (SOY-NAR-KAF)
<< Önceki Haber 3. Gıda Güvenliği Kongresi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER