Yolun sonu görünüyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Kasım 12 2017
Yeni Asya Gazetesi Yazarı Ömer Faruk Özaydın Türkiye'de AKP'nin yaşadığı süreci analiz etti...
İslâmın (güya!) serbest olması zamanında; biat eden uslu çocuklara alabildiğince devlet imkânlarından istifade ile sun’î Cennet ikram edilirken, kral çıplak diyen “yaramaz çocuklara!” bir gülü bile esirgeyip, mecâzî Cehennem yaşattılar.
28 Şubat’ta mağdur edilen dindarlar (siyasalcılar) iktidarı ele geçirince, iktidar nimetlerinden patlayıncaya kadar yediler, içtiler.

Gelen iktidarla rehavet ve gücün nimetlerinden mukabele-i bilmisil kaide-i zalimanesiyle kin ve intikam duygularıyla hareket edip, ulusalcılarla aynı duruma, belki de beter duruma düştüler.

Önce Ergenekon’la doğru-yanlış tefrik edilmeyerek askerî dengeleri alt-üst ettiler. (Bir kısmının da emrine girdiler.) Sonra bin senelik kültürümüz ve maneviyatımızın çimentosu olan cemaatlerin yapısıyla oynayıp biat kültürünü geliştirdiler. Biat etmeyenler hain ilân edilerek, biat edenlerden yeni gruplar peydahladılar. “Dağı asker, mahalleyi biz bekleriz” diye çok tehlikeli oluşumlara prim verdiler.

Kendi parti kurucularından (az bir doğruya meyledenleri) yüzde yüz biat etmeyenleri gözlerini kırpmadan harcadılar.

Kısaca memleketin dinamikleriyle oynadılar.

Dünyaya da biz “Osmanlıyız” mesaji verilerek kınına giren maddî cihadçılığı mesaj vererek Ey... Hey... gibi sadece “arka sokaklarda” ve cehalet ağanın mahallesinde geçerli olan külhanbeyliğine soyundular. El oğlu ise bıyık altından bu gürlemelere gülüp geçti de, bin senelik bir kültürü olan bu milletle maceraperestleri bir tutmadılar. Ancak menfi tesirlerini bütün bir millet çekmekte.

İslâmiyetin kalplerde hâkimiyeti yerine Müslümanların hakimiyeti anlayışı, şikâyet edilenleri, şikâyet eder hale getirdi ki, Dünya’nın bu zamanda en çok ihtiyaç duyacağı İslâmın kurtuluş felsefesi bakışına halel getirdiler. Bu sebeple avâm-ı mü

Bu haberler de ilginizi çekebilir