Kemal Kılıçdaroğlu, Muğla'da yurttaşların yoğun ilgisi ile karşılaştı. Muğlalılara seslenen Kılıçdaroğlu, AKP iktidarında Türkiye'den çıkartılan kamu kaynaklarının geri getirileceğini açıkladı.
Kılıçdaroğlu; "22 yılda yurt dışına götürdükleri 418 milyar dolar. O paraları son kuruşuna kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. Sanıyorlar ki Bay Kemal bunları seyredecek! Yemezler! Şuna güveniyorlar: 'Götürdük de nasıl getirecek?' O paraları dışarıda hangi bankaya yatırdığınızı biliyorum! Bütün dünya biliniyor. Hiçbir uluslararası mahkeme bir devletin soyulmasına evet dememiştir. Bütün kararlara baktık, Ortak Mutabakat Metnimize ekledik. O paraları son kuruşuna kadar getireceğim" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu; "Sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanacağız, ampulü söndüreceğiz" ifadeleriyle yurttaşlara çağrıda bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:
Türkiye'nin değişime, kucaklaşmaya, beraber olmaya ihtiyacı var. Hep beraber bu güzel ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz. Benim 85 milyona sözüm var 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Hiçbir ayrım yapmayacağım. Herkesi kucaklayacağım. Bunlar gibi olmayacağız. Toplumu ayrıştırmayacağız. Ahlakı, devlette adaleti egemen kılacağız. Kadın-erkek eşitliğini sağlayacağız, kadına yönelik şiddeti engelleyeceğiz.
5 milyon 300 bin genç ilk kez oy kullanacak ve demokrasiyi bu ülkeye getirecek. Otoriter yönetimi değiştirecek. Gençlerin Türkiye ve dünya siyasi tarihine bırakacağı çok önemli bir armağan olacak. Millet İttifakı'na vereceğiniz bir oyun ne kadar değerli olduğunu unutmayın. Milli Kurtuluş Savaşı sonrası verdiğimiz demokrasi mücadelesini sizler pekiştireceksiniz.
22 yıldır yiye yiye doymadılar! 22 yılda yurt dışına götürdükleri 418 milyar dolar. O paraları son kuruşuna kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. Sanıyorlar ki Bay Kemal bunları seyredecek! Yemezler! Şuna güveniyorlar: 'Götürdük de nasıl getirecek?' O paraları dışarıda hangi bankaya yatırdığınızı biliyorum! Bütün dünya biliniyor. Hiçbir uluslararası mahkeme bir devletin soyulmasına evet dememiştir. Bütün kararlara baktık, Ortak Mutabakat Metnimize ekledik. O paraları son kuruşuna kadar getireceğim.
Attığınız her adımı biliyorum! Sen malı götüreceksin, Bay Kemal seyredecek! Kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem.
Kürsüye ilk olarak çıkan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP'nin iktidarını baskı, yasaklar ve tehditler ile sürdürmeye çalıştığını söyleyerek; "15 Mayıs sabahı yasaklar gidecek, özgürlükler gelecek. Kutuplaşma gidecek, kucaklaşma gelecek. Yolsuzluklar gidecek, siyasi ahlak gelecek. Hukuksuzluk gidecek adalet gelecek. Hak, hukuk, adalet gelecek. Yoksulluk gidecek, hıdrellez aşkına bereket gelecek" diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:
Türkiye'yi kara kıştan, yeni bir bahara, Hıdrelleze taşıyacak mıyız? Bu inançla Anadolu'yu adım adım dolaşıyoruz. Değişimin ayak izleri görülüyor. Yeni bir Türkiye'ye, yeni bir bahara doğru yürüdüğümüzü herkes görüyor. İktidarı kendi cepleri için düşünenler de görüyor, paniğe kapıldılar. Söyledikleri söz, ortaya koyacakları, vizyon kalmayınca bizi tehdit ediyorlar. Parlamenter sistemde, ucube Cumhurbaşkanı hükümet sistemine kadar üç bakanlık seçim öncesi istifa ederlerdi. Biri Adalet Bakanı, biri Ulaştırma Bakanı, biri İçişleri Bakanı. Şimdi bırakın istifa etmeyi bırakın en militanları İçişleri Bakanı ile Adalet Bakanı. Biz tehdide boyun eğer miyiz?
"ERDOĞAN'IN İZNİ OLMADAN KİMSE İMRALI'YA GİDEMEZ"
Teröristlerle iş birliği yapanlar kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan'ı TRT ekranlarına çıkaranlardır. 15 Mayıs günü hukuk gerçek tarafsızlığına ulaştığında soracak: Osman Öcalan'ı kim çıkardı ekranlara? Kandil'den değil de İmralı'dan mektubu kim getirdi? Erdoğan'ın izni olmadan kimse İmralı'ya kimse gidemez. İmralı'dan medet umanlar kimseye laf söyleyemez.
İmar baronlarına da, faiz baronlarına da, uyuşturucu baronlarına da son vermeye geliyoruz. 15 Mayıs sabahı yasaklar gidecek, özgürlükler gelecek. Kutuplaşma gidecek, kucaklaşma gelecek. Yolsuzluklar gidecek, siyasi ahlak gelecek. Hukuksuzluk gidecek, adalet gelecek. Hak, hukuk, adalet gelecek. Yoksulluk gidecek, hıdrellez aşkına bereket gelecek.
