Yüzde 98 engelli, 'cezaevinde kalamaz' raporu var ama 7 aydır cezaevinde

10 aydır cezaevinde olan yüzde 98 engelli Bilal Konakçı, İstanbul Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun verdiği ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen 7 aydır tahliye edilmedi.

SHABER3.COM

Hizmet Hareketi soruşturmaları kapsamında 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından onaylandığı için 17 Şubat 2021’de tutuklanan KHK’lı polis Bilal Konakçı, Adli Tıp’ın raporuna rağmen hala tahliye edilmediği için dava açtı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na infaz erteleme talebinde bulunan Konakçı’nın isteği “Toplum güvenliği açısından tehlikelilik halinin sona ermediği” gerekçesiyle 18 Mayıs 2021’de reddedilmişti.

“YEMEĞİNİ YİYEMEYEN EŞİMİ TOPLUM GÜVENLİĞİ AÇISINDAN TEHLİKELİ BULDULAR”

Cezaevi ortamında yaşam mücadelesi veren eşinin infazının ertelenmesi için oradan oraya koşturduğunu söyleyen Özlem Konakçı, “O içeride biz dışarıda adalet için mücadele ediyoruz. Cezası ertelenmediği için iki hafta önce dava açtı. Yüzde 98 engelli, yemeğini bile yiyemeyen eşimi toplum güvenliği açısından tehlikeli buldular. Eşim toplumun güvenliği için bir bombayı etkisiz hale getirirken engelli kaldı.” dedi.

İzmir Aliağa İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde bomba imha uzmanı olarak görev yaparken 5 Şubat 2009’da elinde bomba patlaması sonucu ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Bilal Konakçı’ya 2 aylık tedavi sonucunda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yüzde 98 engelli raporu verdi.

İyileşebilmek için 12 ayrı ameliyat geçiren Konakçı, patlama sonucunda yüzde yüz görme engelli oldu. Kulak zarları parçalandığı için ileri derecede görme kaybı oluştu. Yüz bölgesi ağır yara aldı, burnu tamamen tahrip oldu. Çene ve dişleri kırıldı.

Sağ eli bilekten itibaren koptu. Sol elinin tarak kemiği parçalandı. 3 parmağı koptu. İki tanesi sonradan dikilmesine rağmen elinin yüzde 70’ini kullanamayacak duruma geldi. Sağ bacağı dizinden ayak bileğine kadar parçalandı. Tamamen dağılan kaval kemiği ancak platin ve çivilerle bir araya getirilebildi ancak belirgin bir şekilde eğri kaldı.

“KİMSEYE YÜK OLMAK İSTEMİYOR, TEK BAŞINA KALMAYI TERCİH ETTİ”

İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 20 Aralık 2016’da gözaltına alınan Konakçı, 23 gün Çankaya’daki emniyet binasında çok ağır şartlarda kaldı. Daha sonra tutuklanarak Menemen Kapalı Cezaevine gönderildi. O günlerde sosyal medyada oluşan tepkiler nedeniyle 14 gün sonra ev hapsiyle serbest bırakılan Konakçı’ya, Bylock kullandığı iddiası ve tanık ifadelerine dayanılarak 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Eşinin cezaevinde kalması gereken süre 4 yıl 7 ay olduğunu belirten ve dokuz aylık ev hapsinin bu süreye dahil edilmediğini ifade Özlem Konakçı, bunun için de ayrıca dava açtıklarını belirtti.

Bold Medya’ya konuşan Özlem Konakçı eşinin hapiste yaşadığı sorunları ise şöyle anlattı:

2009’da gazi unvanı verilen Bilal Konakçı’ya 2016’da terörist olduğu iddiasıyla dava açıldı.

Eşim 17 Şubat 2021’de tutuklandı. Önce İzmir 2 Nolu F Tipi’nde kaldı. Nisan 2021’den bu yana da Menemen R Tipi Cezaevinde tek başına kalıyor. Tek başına kalmayı kendisi istedi. Daha önce 3 kişiyle aynı koğuştaydı. Biri 82 yaşındaki Halil Karakoç, biri kas hastası eski bir emniyet müdürü ve görme engelli avukat Mehmet Ali Uçar. Halil Karakoç zaten çoğu zaman yataktan çıkamıyormuş. Eşim kimseye yük olmak istemiyor. Diğer insanlar da hasta. O yüzden tek başına kalmayı tercih etti. Sırayla havalandırmaya çıkarıyorlarmış, onlar havalandırmadayken eşim camda birlikte çay içtiklerini söyledi.

BURNU ŞİŞMİŞ VE DERİSİ YÜZÜLMÜŞTÜ

Kendisi tek başına çıkıyor havalandırmaya. Adımlarını sayarak yürüyor. En son çıktığında adımlarını karıştırıp duvara çarpıyor. Telefon görüşünde bahsetmişti, ben hafif bir şey zannettim, görmeden anlamıyoruz. Kapalı görüşe gittiğimde burnu şiş, burun derisi boydan boya yüzülmüş. Doktora götürmüşler. Ben gördüğümde yaralar iyileşmeye yaklaşmıştı.

YEMEĞİNİ ISITIRKEN ELİ YANMIŞ

En büyük sorun yemek ve lavabo. Eşim biz üzülmeyelim diye yaşadığı sıkıntıları anlatmıyor, zorla öğrenmeye çalışıyorum. Elinin yandığını bile söylemedi. Elinin iç tarafı ve dört parmağının ikisi -zaten dört parmağı var – ketıl ile yemeğini ısıtırken yanmış. Biz yine camın arkasında fark etmedik, telefon görüşünde ağzından kaçırdı. “Havalandırma çıkıyor musun” diye sormuştum, “Yok dedi elimin iyileşmesini bekliyorum”. Geçen hafta gittim görüşe eli iyileşmişti.

İKİ PARMAKLA İŞLERİNİ GÖRÜYOR

Bileklerinde sanki sigara izmariti söndürülmüş gibi yaralar vardı. Semaver ister istemez değiyor, dedi. Aslında yemeğini hasta bakıcılar yediriyor ama onlar da yetişemiyorlar sanırım. Onlar gelene kadar yemek soğuyor, eşim de kendisi ketılda sıcak su ile ısıtarak yemeye çalışınca yanıyor.Eşim çok titizdir, kantinden aldığı meyve sebzeleri gelir gelmez yıkayıp dolaba koyuyor. İki parmakla bir şeyler yapıyorum, diyor.

TAVANI AKAN BİR HÜCREDE KALIYORDU, DEĞİŞTİRDİLER

Kaldığı hücrenin tavan kısmı akıyordu. Odanın belli bir kısmını kullanıyorum, diyordu. Yönetime söyledi, bir buçuk iki ay önce, eylül başlarıydı sanırım, değiştirdiler. Orası da çok pisti. Bulaşık deterjanıyla sünger almış ve kendisi temizlemiş. Benden masa örtüsü istedi, camlardan soğuk geliyor dedi, sünger alıp gönderdim, şimdi kalorifer yanıyor, sıcakmış.

BİLAL KONAKÇI’NIN İSTANBUL ADLİ TIP RAPORU






 
<< Önceki Haber Yüzde 98 engelli, 'cezaevinde kalamaz' raporu var ama 7... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER