Zaman yazarı Türköne, yazısından dolayı ifade verdi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Nisan 28 2015
Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne, 16 Mart 2014 tarihinde yazdığı "Mecbur olmasa bu kadar kötü olur mu?" başlıklı yazıda Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla ifade verdi. Türköne, 'Nekrofil' kelimesinin hakaret içermediğini belirterek, "Psikiyatrislerin ve analitik psikiyatri ile meşgul olanların kullandığı teknik tıbbi anlamın dışında ölümü bir siyasi değer olarak yüceltme tavrına karşı bir eleştiridir." dedi.
Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne, 16 Mart 2014 tarihinde yazdığı "Mecbur olmasa bu kadar kötü olur mu?" başlıklı yazıda Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla ifade verdi. Türköne, 'Nekrofil' kelimesinin hakaret içermediğini belirterek, "Psikiyatrislerin ve analitik psikiyatri ile meşgul olanların kullandığı teknik tıbbi anlamın dışında ölümü bir siyasi değer olarak yüceltme tavrına karşı bir eleştiridir." dedi.

Mümtazer Türköne, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik verdiği ancak Sulh Ceza Hakimliği'nin bu kararı kaldırması sonrası açılan davada, Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi. Türköne'ye destek vermek için Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcısı Mehmet Kamış, Zaman gazetesi yazarları Abdülhamit Bilici, Bülent Korucu, Sevgi Akarçeşme ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Editörü Ali Akkuş da adliyeye geldi.

Savunmasında 2014 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazdığı yazıda kullandığı "Nekrofil" kelimesinin hakaret içermediğini belirten Türköne, "Psikiyatrislerin ve analitik psikiyatri ile meşgul olanların kullandığı teknik tıbbi anlamın dışında ölümü bir siyasi değer olarak yüceltme tavrına karşı bir eleştiridir." dedi.

Duruşma sonrası açıklama yapan Türköne, "15 yaşındaki bir çocuğun terörist ilan edilmesi ve bunun toplumu kutuplaştırmak için kullanmasını eleştirdim. Ve bu eleştirilerime halen bugün de sahibim. Soruşturma açıldığında savunmamı verdim ve takipsizlik verilmişti. Sulh ceza hakimliği takipsizliği kaldırmış davayı yeniden açmış." ifadelerini kullandı.

'SULH CEZA MAHKEMELERİ YARGI İÇİNDE 'PARALEL' BİR YARGI OLUŞTURDU'

Türkiye'de düşüncenin bir suç haline geldiğini kaydeden Türköne, şöyle konuştu: "Bu proje mahkemeler adalet sistemi içerisinde doğrudan doğruya ayrı bir örgüt gibi çalışan saraya bağlı, saray muhafızı gibi çalışan bir yargı düzeni oluşturuldu. Hakimlik teminatına aykırı onun bağımsızlığına aykırı bir mağdur olarak geldim ben buraya. Türkiye'de düşünce

Bu haberler de ilginizi çekebilir