Zamanın altın dilimi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Nisan 24 2019
Ah, iman ne müthiş bir iksir; mâneviyat ne tükenmez bir hazine, geçmiş ne temiz bir kaynak, gelecek ne bereketli bir bahçe; hâl; binbir dinamiğiyle ne büyük bir sermaye!..
Safvet Senih - SAMANYOLUHABER.COM 

Gazeteciler ve Yazarlar  Vakfı, adına Ermeni Patriği Karakin’in ziyaretine gitmiştik. Bize bir hatırasını anlattı: “Kudüs’te öğrenci iken, Dinler Tarihi Dersimize, anne tarafından Türk olan Mısırlı bir hocamız gelirdi. Bir gün bir arkadaşımız, bu hocamıza bir soru sordu: ‘Bildiğimize göre, vakit girince önce ezan okunur, sonra kâmet getirilir. Kâmet getirilince hemen namaza durulur. Halbuki siz Müslümanlar çocuk doğunca sağ kulağına EZAN  sol kulağına KÂMET  okuyup ismini koyuyorsunuz. Seneler sonra vefat edince de ezansız ve kâmetsiz cenaze namazını kılıyorsunuz; bunun sebebi nedir?’ dedi. Hocamız şöyle bir cevap vererek; -Ey Müslüman artık ezanın okundu, kâmetin getirildi. Her an ölüp, cenaze namazın kılınabilir! Ölüme hazır ol!’  Vaktin kıymetini bil! Fânî dünya seni aldatmasın! Diye bir mesaj var, elbette düşünenler için!’ dedi.” Devamla, kendisi hakkında da “Türkçede bir söz var: ‘Yaş yetmiş, iş bitmiş. Ben de yetmiş yaşımdayım.” dedi.  Gerçekten de altı ay falan sonra vefat etti…
Muhammed  Fethullah Gülen Hocaefendi “Zamanın Altın Dilimi” başlıklı yazısında şunları söylüyor: “Aslında GEÇMİŞ’in ayrı bir MÂNÂ’sı, GELECEĞİN  ayrı bir KIYMETİ  HÂL’in de ayrı bir DEĞER  ve İFÂDE’si vardır.  (…)  Geçmiş, hem bugünümüze hem de yarınlarımıza kaynak olabilecek bereketli bir menbâ; bugün de, geleceğin FİDE  ve FİDANLARINI  yetiştiren MÜBÂREK  bir meşcerelik ve MİLLİ  BİR  SERMAYE iken, mâziyi romantik duygu ve düşüncelere açılmış bir arşiv gibi görüp değerlendirmek, bugünü de serâzâd gönüllerin şehrayin zamanı sayıp hezeyanlar içinde geçirmek, kazanmak kuşağında kaybetmekten başka bir şey değildir.
“Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenle, bütün bir gençlik dönemlerinde, hayatlarını parlak bir

Bu haberler de ilginizi çekebilir